Dosya


03 Ekim 2022

Jason W. Alvis Bu dünyada sıkıntı yaşayacaksın. Ama cesaretini topla – ben dünyanın üstesinden geldim. (Yuhanna 16:33) “Seküler” kavramının geniş ve karmaşık çeşitliliği, belirli ve benzersiz bir görme şeklinin kaynaklarından yararlanır ve ardından onu besler. Faaliyetleri ve işlevleri, bu dünyada, içinde yaşadığımız uzayda, çağda ve zamanda “bilinen” olana nötr, açık ve net bir şekilde göründüğü…

03 Ekim 2022

Volkan Ertit Sekülerleşme tartışmaları Avrupa ve Kuzey Amerika’da yer alan ülkelerdeki sosyal bilim dünyası için yeni bir alan değil. Özellikle 1960’lardan sonra bu bölgelerde yaşayan toplumların sekülerleşmesine dair sayısız makale ve kitap yayımlandı. Ancak Türkiye’de böyle bir tartışma ile sadece son 10 sene içinde karşılaşıyoruz. Yani söz konusu sekülerleşme kavramı olduğunda, Batı’da neredeyse 60 yılı…

03 Ekim 2022

Yalçın Çetinkaya* İnsanoğlu, sesleri bir enstrüman vasıtasıyla veya kendi kabiliyetiyle birbiriyle ahenkli bir araya getirme becerisiyle elde ettiği sanata müzik adını vermiş. Aslında insanın, sesleri ahenkli bir şekilde bir araya getirme işi, tasavvuf ehlinin, insanın bezm-i elestte işittiği “Elestu biRabbikum” ilahi hitabına bağladığı, bu ilahi hitab ile ilişkilendirdiği yüksek seviyeli bir iştir. Müzik, insanla birlikte…

03 Ekim 2022

Hüseyin Etil Eleştiri Çağında Din   I. Kant, “Aydınlanma Nedir” adlı meşhur denemesinde aydınlanmanın ne olduğunu ortaya koyduktan sonra “aydınlanmış bir çağda yaşayıp yaşamadığımızı” soruyordu. Cevabı ise “Aydınlanmış bir çağda yaşamıyoruz ama aydınlanma çağında yaşıyoruz.” biçimindeydi. Kant’ın sorusu din ve modernite tartışmalarına uyarlandığında karşımıza şöyle bir soru çıkıyor: Sekülerleşmiş bir çağda mı yaşıyoruz, yoksa seküler…

03 Ekim 2022

Ismail Fajrie Alatas* 18 Haziran 2012 gecesi Endonezya’nın Orta Cava eyaletinin başkenti Semarang’ın en büyük meydanında Mevlit Kandili kutlandı. Endonezya’nın en etkili çağdaş tasavvuf üstatlarından biri olan Habib Lutfi bin Yahya (doğumu 1947, Pekalongan, Orta Cava) ve Endonezya Kara Kuvvetleri Orta Cava Bölge Komutanlığı (KODAM) ortaklığıyla düzenlenen etkinlik, Semarang ve çevre illerden binlerce Müslüman’ı çekmenin…

03 Ekim 2022

Mine Çaha Tarih düz bir çizgi hâlinde gelişim göstermez. Paradokslarla gelişir, açılır ve katlanır. Modern zamanlar bilhassa karmaşık, gerilimli ve salınımlı bir zaman anlayışına sahiptir. Modern öncesi şayet ki döngüsel zamana göre düzenlenmiş ise modern zamanlar, lineer olarak düşünülmesinin aksine son derece paradoksaldır. Modern zamanların paradoksallığını en iyi anlatan cümle kanaatimce Charles Dickens’ın İki Şehrin…

03 Ekim 2022

Halil Aydınalp* Ruhlar âleminde yaşamıyoruz. Dinî ya da din dışı, hayat, kaçınılmaz biçimde dünyevi süreçler içinde şekilleniyor. Dinî telakkilerin dünyayı, dünyevi süreçlerin ise dindarlığı etkileyeceği açıktır. Fakat insan, aynı zamanda, dünyaya ait olandan soyutlanmaya çalışarak kutsalla bütünleşme arayan bir varlık; dolayısıyla insan dünyevi süreçler içinde kendi ruhsallığını ve tinselliğini kaybetmemeye çalışıyor. Ruh-beden, madde-mana, akıl-gönül, din-dünya…

03 Ekim 2022

Ömer B. Albayrak*   Avrupa resim sanatının tarihine baktığımızda, kıtanın yaşadığı maddi ve zihinsel değişimlerin, dönüşümlerin yaşamın her veçhesinde olduğu gibi, sanatlarda ve özelde resim sanatında kendini çeşitli biçimlerde gösterdiği rahatlıkla görülür. Bu değişimler ve dönüşümler sadece resim tekniklerinde değil, resmedilen, işlenen konularda da açıkça izlenebilir. Kabaca Orta Çağ resmi olarak adlandırabileceğimiz faaliyet esas olarak…

03 Ekim 2022

Havva Yılmaz Erken Cumhuriyet Dönemi’nin ideolojik çekişmelerinin kültürel alandaki tezahürlerinden biri, sinemanın dinle, dini temsil eden unsurlarla ve dindarla kurduğu gerilimli ilişkidir.[1] II. Abdülhamid Dönemi’nden itibaren yavaş yavaş kültürel hayata dâhil olan, saray gösterimlerinden yazlık sinemalara kadar pek çok formatta seyirciyle buluşan ve tiyatro, edebiyat, müzik gibi sanatın çeşitli alanlarından istifade ederek güçlenen sinema, toplumsal…

25 Haziran 2022

Ekrem Demirli Bir çağın dilini bütün çağlar için referans çerçevesi hâline getirmek, her düşünce, kelime veya kavram için asrın referans yorumunu esas saymak, düşünme faaliyetinin kendisine yönelik bir haksızlıktır.  Her insan “düşünen canlı” tanımından pay almış ise her birimizin az veya çok “içtihat” hakkı olmalı, her çağ bu hakkın sorumluluğunu ve gereğini üstlenebilmiş olmalıdır; bunun…