Dosya

Yazar: Roberto Esposito Küresel salgının başlangıcından beri hep bağışıklık durumunun nasıl olacağı hakkında konuşuyoruz: kişisel veya sürü, doğal veya suni olarak uyarılmış, geçici veya kalıcı? Bir yandan virüse karşı toplumun bağışıklık seviyesini ölçmek için kitle testleri bekliyoruz, diğer yandan sırayla bağışıklama için hastalığı atlatanların plazmasının nakledilmesi yoluyla diğer hastaların iyileştiğini ve bağışıklıklarının sürdüğünü görmeyi umuyoruz….

Yazar: Muhammad U. Faruque I Yeni tip koronavirüs dünya genelinde 100 binden fazla can aldı ve hayatın akışını durma noktasına getirdi. Ama aynı zamanda bilim insanlarına gezegenin normalden daha az sallandığını gözlemleme fırsatı sundu.2 Çağdaş hiperaktif endüstriyel hayatın ve fabrikaların, araçların, trenlerin vs. yarattığı titreşimlerin kargaşası inanılmaz miktarda arka plan gürültüsü ortaya çıkarıyor. Bu durum…

Yazar: Robert Bernasconi Birlikte varoluş bu günlerde hem insanlık durumunun bir niteliği hem de sürekli geliştirmemiz gereken bir ideal olarak sunuluyor: Daha iyi birlikte var olmayı öğrenmeliyiz. Birlikte varoluş bir gerçek ama giderek bir zaruret olarak da anlaşılıyor. Zira birlikte var olmanın ne demek olduğuna dair anlayışımız değişmeye başladı. Bir kişinin yaptıklarının herkes için hangi…

Yazar: Muhammed Bedirhan Şeyh-i Ekber İbnü’l-Arabî, Fusûsu’l-Hikem isimli eserinin “Îsevî Kelime’deki Nebevî Hikmet”e dair bölümünde kıyamet günü Hz. Îsâ’ya annesi Meryem ile kendisinin ilahlaştırılması sorulduğunda, Cenâb-ı Hakk’a kendisinin böyle bir iddiasının olmadığını ve tebliğe memur kılındığı şey dışında böyle bir iddiayı dile getirmediğini beyan ettikten sonra “Benim dilimden konuşan ancak Sensin ve Sen benim lisanımsın…”…

Yazar: Andrew Benjamin 0. Bu notlar belirli bir bağlamdan doğmuştur. Bir mimarlık tasarım stüdyosu bağlamında, felsefe ve mimarlık arasındaki bir dizi alışverişin sonucudur.11 Bu notların ilham kaynağı Masters Architectural Studio (AN ARCHITECTURE OF RELATIONALITY V: Territory, Border, Countermeasure) adlı projedir. Projenin idarecileri Gerard Reinmuth ve Andrew Benjamin’dir, ve hâlihazırda Sydney Teknoloji Üniversitesi’nde de ders olarak…

Eski Yunan felsefesinde “birlikte var olmanın” [coexistence] ve onun olası ontolojik göndermelerinin izlerini sürerken hayatını kendisinden önce filozoflar tarafından değinilmiş her bir kavramı ya da terimi yerli yerine oturtmaya adamış ve bu konuda oldukça başarılı olmuş Aristoteles’e başvurmak doğru bir hamle olsa gerektir. Bu noktada, birlikte var olmaya işaret edebilecek başlıca Eski Yunanca sözcüklerin ya…

BİRLİKTE VAR OLMAK11 “Existence” kelimesinin Türkçede farklı kelimelerle karşılanması gibi “coexistence” kelimesi de farklı kelime veya ifadelerle karşılanıyor. Bağlama ve gramere dayanan bu farklılıklar çerçevesinde bu kelimeyi metin içinde “birlikte var olmak, birlikte varoluş, birlikte … Continue reading Yazar: Gil Anidjar22 Başlık yerine Piotr Mlodozeniec tarafından oluşturulan meşhur bir görseli burada (yukarıda) yeniden kullanıyorum, www.coexistence.art.museum/coex/works/Piotr_Mlodozeniec.asp,…

11 Bu makale daha önce Philosophy Kitchen’da yayınlanmıştır. Yazar: Steven DeLay Jean Paul Sartre Varlık ve Hiçlik’te (L’être et le néant) fenomenolojinin yönelimsellik problemini Husserl’in izinden ele alırken şöyle der: “Husserl’in gösterdiği gibi her bilinç bir şeyin bilincidir… Her bilinç bir nesneye ulaşmak için kendini aşması anlamında konumsaldır ve kendini aynı konumlamada tüketir”.22 Jean-Paul Sartre,…

Yazar: Hayrettin Nebi Güdekli Kelamcıların insanın gerçekliğine yönelik yürüttükleri tartışmalarda, bilincin doğası ve insanın bilen özne oluşunu sağlayan bilişsel/zihinsel durumlar ya da özelliklerin kökeni, bu bağlamda zihin-beden ilişkisi gibi günümüzde zihin felsefesinin kapsamında yer alan sorunlarla karşılaşmak oldukça ilgi çekicidir. Bu yazıda insanın doğası ve insanın zihinsel/bilişsel özelliklerinin kökeni sorunuyla ilgili klasik dönem kelamcılarının yaklaşımlarını…

Yazar: Hans-Georg Moeller “Doğu” felsefeleri hakkında “Batılıların” paylaştığı ortak bir önyargı var: Bu önyargıya göre, Doğulular “mistiktir” ve insan bilincini belirli bir yüksek seviyeye çıkarmaya çalışırlar, o bilinç orada tüm evrenle hemhâl olur veya sıra dışı bir aşkın duruma erişir. Önyargılarla ilgili sorun genelde büsbütün yanlış olmaları değil, gerçekliğin karmaşasını çok basit bir basmakalıba indirgemeleridir….