Dosya
Lynn Hunt Biz insanlar işlerin daha iyiye gittiğini düşünür gibiyiz; her ne kadar bu “daha iyi” kavramını tanımlamada anlaşamasak da. Ulusalcı partilerin ve siyasetin yükselişini olumlu bulanlar işlerin iyiye gittiğini, göçmen akınlarının kesileceğini ve uluslarının -bunla her neyi kastediyorlarsa artık- kendilerine meydan okuyan tüm hasımlarına karşı (Avrupa Birliği, Çin, Yahudiler, Müslümanlar; olası hasım söz konusu…
Semih Ceyhan İlahî kudretin varlıktaki tüm eşyayı kuşattığına delil olmak üzere ilahî hitapta kasem (yemin) sözel formu sıklıkla kullanılmıştır. Söz konusu yeminler içerisinde Allah’ın leyl (gece), nehâr (gündüz), şafak, duhâ (kuşluk), asr (ikindi), fecr (tan), subh (sabah), yevm (gün) gibi zaman ifade eden kelimelere yemin etmesi dikkat çeker. İnsanın varlığı zaman, mekân ve hareket boyutlarında…
Massimo Montanari Gelecekte nasıl besleneceğiz? Gelecek tamamen belirsiz olsa da bazı temel ipuçları takip edilebilir: Bugünkü beslenme alışkanlıklarımızı yönlendiren akımlar, geçtiğimiz onlarca yıl boyunca şekillenen ve muhtemelen de gelecekteki seçimlerimizi koşullayacak yemek alışkanlıklarımızdaki zamanın ruhu. Henüz geniş bir tabakaya yayılmış olmasa da artık azınlıkla sınırlı kalmaktan çıkmış olan ve bizi çepeçevre saran çevre kaygısının gün…
M. Şükrü Hanioğlu Google 2001 yılında “Google Zeitgeist” başlıklı bir kategori oluşturmuştu. Araştırma motoru, milyonlarca kullanıcısının arama konularını sınıflayarak, küresel ölçekte aylık ve yıllık “Zeitgeist”lar belirlemekle kalmıyor, bunların yanı sıra “zaman”ın ülkeler düzeyindeki “ruhu”nu ve film, kitap benzeri alt başlıklarda şekillenen yansımalarını da ortaya koymaya çalışıyordu. Anılan kategorinin yaratıcıları, söz konusu “Zeitgeist”ın değişik zaman dilimlerindeki…
Wolfgang Schivelbusch Kitabım Demiryolu Yolculuğu [The Railway Journey] 1979 yılında ilk kez yayınlandığında bilgisayar henüz yaygın olarak bilinmiyor ve internet hayal bile edilmiyordu. Gelecek otuz yılda, ölçek ve etki açısından 19. yüzyılın Endüstri Devrimi ile karşılaştırılacak olan Dijital Devrim meydana gelmişti. Sanayi Devrimi’ni hızlandıran demiryolları ile bilgisayar, aynı makine evrimi yörüngesinin farklı noktalarında yer alıyor…
Lütfi Sunar İnsan, Mekân ve Zamanın İçindedir İnsan iki şey içinde yaşamını sürdürür: Sabit olan mekân ve hareketli olan zaman. İkisi de kendisinin değildir ama ikisini de mülkleştirmeye çabalar. Mekân istense de çoğaltılan veya azaltılan bir şey değildir ama sınırlandırılabilir; zaman ise istense de durdurulan bir şey değildir, ama zamana denk düşen vakalar çoğaltılabilir ve…
Hans Ruin Haziran 1938’de Martin Heidegger “Modern Dönem Dünya Resminin Tesisi” (Die Begründung des Weltbildes der Neuzeit) hakkında bir dizi konferans vermek üzere Freiburg’tan davet aldı. Bu konuşmaların mahsulü, Holzwege (1950) derlemesinde yer alan “Dünya Resmi/Sureti Çağı” (Die Zeit des Weltbildes) denemesi adıyla yayımlandı. Heidegger bu makalede daha sonraki çalışmalarında tekrar tekrar ele alacağı konuya,…
Ömer B. Albayrak 27 Ocak 1687’de Fransa Kralı XIV. Louis’nin sarayının şapelinde kralın sağlığına kavuşmasını kutlama vesilesiyle yüksek yazar-çizer takımı bir araya gelir. Program dâhilindeki konuşmalardan birisi hazır bulunanların keyfini epey kaçırır. La Fontaine ve Racine gibi oldukça ünlü kişilerin huzurunda, şiirini okuyan Charles Perrault’dur havayı birdenbire değiştiren kişi. Şiir şöyle: Güzel Antik Çağ hep…
Jeff Malpas Kökeni Johann Gottfried Herder’in bir eserinde bulunan zeitgeist kavramı genellikle geç 18. yüzyıl ve 19. yüzyıllardaki tarihsel ve zamansal zihnî uğraşın kendine özgü niteliği olarak düşünülür. Herder bu kavramı Latince genius saeculi teriminin çevirisi olarak tedavüle sokmuştur. Söz konusu Latince terim ise Christian Adolf Klotz’un 1760’ta yayımladığı ve Herder’in 1769’daki eleştirisinin odağında yer…
Asım Cüneyt Köksal Birçoğumuz, yaşlı tanıdıklarımızdan bazılarının “Ahlak sukut etmiş evladım!” dediklerine şahit olmuşuzdur. Bu sözü sarf edenler, yaşadıkları devri yadırgamakta ve ahlaki bazı değerlerin yozlaştığını, hatta artık dikkate alınmaz olduğunu, bu değerlerin hükmünün kalmadığını anlatmak isterler. Yani bu sözle olgusal bir durumdan söz etmiş olurlar. Osmanlılar devrinde yaşamış bir âlim olan Hasan Kâfî el-Akhisârî…