Dosya


11 Ağustos 2017

Dilin Dolayımı ve Gerçekliğe Açıklığı Yazar: Jean Grondin Büyük Kanadalı filozof Charles Taylor son dönemlerde, şu genç (85) yaşında Dil Hayvanı: İnsanın Lengüistik Kapasitesinin Tam Şekli [The Language Animal. The Full Shape of the Human Linguistic Capacity] ismiyle büyüleyici bir kitap yayımladı (Belknap Press, 2016). “Dil Hayvanı” kavramı elbette insanın doğuştan dile sahip olduğuna ve…

07 Ağustos 2017

Bir Hanefi-Kerrâmî Analiz İslam’daki, özellikle de sufi gelenekteki din bilinci tarih-üstü bir olguya odaklanmıştır. Bu olguya en büyük vurgu ilk ve en önemli sufi, kelami ve fıkhi mezhep olan Kerrâmîye ve İmâmu’z-Zâhidîn olarak anılan Muhammed b. Kerrâm tarafından yapılmıştır. Onların iman ve tevhit yorumu, kendisinden sonra gelen Cüneydi Bağdâdî ve İbn Arabî’nin de yaptığı gibi,…

04 Ağustos 2017

Hegel’in tüm felsefesi merkezî bir kaygı1 etrafında kurulmuştu. Bu gezegende yaşayan tüm canlı türleri arasında en tuhaf olanı biziz. Bizi böylesine farklı kılan da şu “olduğumuz türün” ne anlama geldiğine yönelik özümüzden gelen meraktır ve bu merakı taşıyan tek tür de bizizdir. Biz özsel bir merakla insan olmanın ne demek olduğuyla ilgileniyoruz. Yunus, kurt ve…

01 Ağustos 2017

Son dönemde “İslam nedir?” sorusu hem akademik hem de kamu önündeki tartışmalarda tekrar gündeme geldi. Bu soru yalnızca benim gibi Amerikalı bilim insanlarının değil, aynı zamanda teologların, entelektüellerin ve hükümet yetkililerinin de canını sıkıyor. Mesele, siyasal İslam’ın aşırı uç biçimlerinin yükselişiyle çok daha keskin bir hâl alırken, “İslam’ın neliği” sorunu, peygamberin Mekkeli sahabeleriyle Medineli Ensar…

28 Temmuz 2017

Resim İnsan kâinatla kurduğu ilişkiyi, görmenin süzgecinden geçirip görünmeye yansıtmaya başladığında görsel sanatlar doğmuş oldu. İlk kaya resimlerinden bugüne her resim, insanın toplumla, inanç ve düşünceleriyle kurduğu ilişkiyi dışa vurur. Her sanat biçiminde olduğu gibi resimde de ölümle kurulan bağ baş aktördür. İnsan ölmemek veya ölen şeyleri “canlı tutmak” için resim yapar. Daha doğrusu, kendini…

21 Temmuz 2017

Hakikate ulaşmayı amaçlayan insan mantıksal akıl ile duyusal ve duygusal boyutta form kazanan muhayyile aracılığıyla düşünür ve eyler. Bu süreçte mantıksal akıl bilimsel olandan, yani olgusal olandan metafizik olana veya dinî olandan dinî olmayana kadar pek çok meselede söz sahibi olmak ister yahut nesnellik iddiasında olduğu için meşru tek otorite gibi varlığından söz ettirir. Ancak…

14 Temmuz 2017

1. Metin [Text] ve Tekstil Avrupa dillerinde “metin” [text] ve tekstil, dokuma kelimeleri arasında büyük bir yakınlık vardır. Her ikisi de Latince “texere”, yani “dokumak” fiilinden türetilmiştir. Bu anlamıyla, metin yani tekst de bir dokumadır. Dinî araştırmalar yüzyıllardan beri özellikle yazılarla ilgilenmiştir; dinî pratiklerde ise her tür tekstil, sembol olarak veya ritüel nesnesi ve eşyası…

07 Temmuz 2017

Dijital çağ sayısız nimetleri kadar külfetlerini de beraberinde getirdi. Son 20 yılın icatları, peşine sıralanan hızlı teknolojik gelişmeler ve moda tabiriyle dijitalleşme, yepyeni tüketim, bağımlılık, kullanıcılık, aidiyet, kimlik, mahremiyet, güvenlik, ticaret, eğitim, öğrenme, etkileşim, etki, hatta güç tanımlarını dayatmaya başladı. Daha birini anlayamadan bir yenisi, daha birini tam öğrenemeden, ona ulaşamadan, albenisi daha yüksek başka…

01 Temmuz 2017

Uluhiyetten Rubûbiyete Arapça “resul” kelimesi, lügatte “elçi”, dinî ıstılahta ise “Allah’ın elçisi” manasına gelir. Bu takdirde hemen şu soru akla gelir: Allah niçin elçi gönderir? Bunun için Allah/âlem ve uluhiyet/rubûbiyet münasebetinin keşfiyle risaletin ontolojisini çıkarmaya ihtiyaç vardır. Arapçada aynı “‘-l-m” kökünden gelen ve harekesiz olarak aynı yazılan “‘alm-âlem-‘ılm” (varlık-dil-bilgi) kelimelerinin de gösterdiği gibi, bilgi varlığın…

01 Temmuz 2017

Batı İslam dünyasının yıldız isimlerinden biri olan Ahmed Zerruk hazretleri, “Cevap soruya göre değil, sorana göre verilir.” der. Bu ifade tek başına, özellikle sufilerin eğitim metotlarını göstermeye yeter. Bu aynı zamanda, insanın varlığı ve varoluşu anlama çabasında geçerli olan “tek bir açıklama” bulunduğu yerine, birbiriyle çelişmeyen “açıklamalar” bulunduğunu kabul etme anlamı da taşır. Sufiler varlığa…