Dosya
Osmanlı’nın dibacesi yahut da İstanbul’un mukaddimesi olan Bursa’da caddeler modernleşmeye paralel olarak genişletilir. Bu sırada Yürüyen Dede isminde bir yatırın türbesinin yıkılarak, büyütülecek sokağa eklenmesi gerekir. Vâli Ahmet Vefik Paşa ulemâ ve eşraftan bazılarıyla beraber türbenin başına giderek yürü ya dede! diye üç kere nida ettikten sonra; dede hazretleri elbette yürümüş gitmiştir, ayak altında kalacak…
Latince Modo (bugün) sözcüğünden türeyen modern kelimesi, güzel sanatlarda belli bir estetik anlayışı ifade eder. Kelime, 19. yy’da, içinde yaşanılan asır anlamında, 20. yy’dan itibaren ise geçmiş zamanın karşıtı olarak kullanılmaya başlanmış ve böylece günümüze gelmiştir. Ebediyetin kalıcı ve değişmeyen değerlerinin tersine, modernliğin konusu geçici ve değişken olandır. Modern olmak; gelenek, din, örf gibi değerlerden…
1.Mesele: Günümüzde Müslümanlar yaklaşık yüzelli yıldan beri devam eden ve farklı bölgelerde, farklı şekillerde gerçekleşen, ama aynı neticeyi veren bir süreç neticesinde ikiyüzyıl önce sahip oldukları, yaşadıkları, herkese tanıdık ve bildik gelen, herkesin iştirak ederek devamını sağladığı bir kültürden fersah fersah uzaklaşmış durumdadırlar. Bugün yaşayan nesil 18. yüzyılda yaşayıp eserlerini vermiş olan, İsmail Hakkı Bursevi…
Hollwood, Bollywood’un İzinden mi Gidiyor? Yolculuğuna, ülke henüz sömürgeci devlet egemenliği altındayken, 1912 yılında başlayan ve son yüzyılda dünya çapında en parlak dönemini yaşayan Hint sineması, kendinden beklenen patlamayı yaparak, kitleler üzerinde “yumuşak güç” olarak önemli bir etki aracı hâline gelmiş ve Hollywood’la rekabet edecek duruma gelerek Hollywood yapımcılarını, hem Hollywood hem de Bollywood sinemasının…
Hindistan bizim için Binbir Gece hikâyelerinin, matematikte sıfırın, sosyologlara göre birer kültür taşıyıcısı olan göçmen romanların anavatanıdır. Türklerin Hintlilerle uzun boylu kavgaları olmamış, eski Türkler tuğlarında/nevbet takımlarında Hintli müzisyenlerden yararlanmışlardı. İslam’ın yayılmasından sonra da kuzeyde kurulan Türk devletlerinin yönetimlerini benimseyen Hintli müzisyenler zamanla değişik bölgelere dağılmış, sanatlarını icra etmiş olmalıdır. 1800 yılından sonra İngilizlerin kurdukları…
Dünyanın en eski ve zengin medeniyetlerinden birine sahip olan Hindistan, bu zengin ve köklü kültürüyle dünya edebiyatlarına ve felsefelerine tesir etmiş, egzotik ve büyülü dünyasıyla yüzyıllardan beri insanlar için eksilmeyen bir alâka merkezi olmuştur. Uzun ve karışık tarihin beslediği muhayyile onu masallar ve efsaneler ülkesi hâline getirmiştir. Hindistan bu cephesi ile yazılı ve sözlü edebiyat…
İslam âleminin yetiştirdiği en büyük bilgin, bütün zamanların en büyük bilginlerinden biri, evrensel deha, ilk Hindolog… Bu sıfatlar uluslararası akademyada Biruni’ye atfedilen sıfatlardır. Ebu Reyhan Muhammed b. Ahmed el-Biruni künyesiyle bilinen bu büyük âlim, 973 yılında, bugünkü Özbekistan sınırları içinde bulunan Harizm’de doğmuş; tahminen, son kitabını yazdığı 1050 yılından kısa bir süre sonra, bugünkü Afganistan…
Hindistan kamuoyu, gözünü epeydir kapitalist gelişmenin geleneksel sosyal dokuyu ve değerlerini tehdit edip etmediği sorusuna dikmiş bulunuyor. Sömürgecilik karşıtı mücadelemiz boyunca, Gandi ve Tagore gibi düşünürler, İngiliz yönetiminin Hindistan’da oluşturduğu düşünce veya kurumların doğasını ağır bir biçimde eleştirdiler. Bunların yerine, insani gelişimin alternatif ve toplumsal hayatı daha kolaylaştıran kalıplarını öngördüler. Bu meseleler, bağımsızlık sonrası Hindistan’ında…
Pek çok farklı nedenden dolayı Hintli Müslümanlar, küresel ölçekte, tüm Müslüman dünyası içinde ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, çok küçük bir yönetici elit, günümüzde Avrupa’daki bazı ülkelerde ve başka yerlerde aksi iddia edilse de, Hint topraklarının sınırları dışından gelen göçmenler değildir; ikincisi, azınlık olmalarına rağmen, en çok Müslüman nüfusun bulunduğu Endonezya’dan sonra…
Günümüzde pek çok kişi Türklerin Hindistan’da 650 sene hüküm sürdüğünü, insanlığın yüz akı bir medeniyet kurduğunu, iftihar kaynağımız olması gereken yüzlerce mimari eser ve kurum bıraktığını ama hepsinden önce savaşlar yüzünden bir türlü istikrara, huzura ve refaha kavuşamamış, farklı din, dil, kültür ve etnik yapıya sahip milyonlarca insanın tarihlerinde ilk defa olabildiğince barış içinde birlikte…