Kültür-Sanat


24 Ağustos 2020

Yazar: Selman Bayer Dünya Edebiyatı deyince hemen herkesin aklına aynı şey gelir: İnsanoğlun en görkemli hikâyelerinin seçkin bir derlemesi. İnsanın zaman ve mekân içinde yaşayıp kaydettiği, tahayyül edip anlattığı aşkın, öfkenin, hasretin, itibarın, çöküşün, ayrılışın, ölümün; hülasa insana dair bütün hikâyelerin yer aldığı müstesna bir külliyat. Hiçbir zaman, hiçbir yerde bütün ciltleriyle bir arada bulunamayan…

24 Ağustos 2020

Yazar: M.Hakan Alvan Coğrafyamızda bin yıldır varlığını devam ettiren milletimizin dindarlık anlayışı; “mükellefiyet” ve “muhabbet” kavramlarıyla özetlenebilir. Mükellefiyetleri öğrendiğimiz merci, Allah Resulü’nün (s.a.v.) ilmine vâris olan âlimler, muhabbeti öğrendiğimiz merci ise Allah Resulü’nün (sav) aşkına vâris olan âşıklar ve ariflerdir. Medeniyetimizde âlim ve arif sıfatlarını bir arada bulundurmak kemalin işareti kabul edilir. Tarihimizde bu kemali…

03 Haziran 2020

Yazar: Asım Gültekin Bilinç” kelimesi ne zaman doğdu? Bilmek kelimesinden türetilen “bilinç” kelimesi uydurma bir kelime. 1942 yılında Türk Dil Kurumunun Felsefe ve Gramer Terimleri Sözlüğü ile teklif edilmiş. “Bilinç” için önceden başka kelimeler bulunmuş ama onlar tutmamış. Mesela Türk Dil Kurumu Ruh ve Felsefe Terimleri kolu tarafından 1936 yılında hazırlanan bir bültende şuur kelimesi…

03 Haziran 2020

Yazar: Selman Bayer Sanatın gündelik ya da kuramsal anlamda siyasi tutumunun ne olduğu epeydir tartışılan bir mevzudur. Dünyadaki örnekleri kadar nitelikli olmasa da Türkiye entelektüel kamuoyu da bu tartışmaya bir şekilde iştirak etmiştir. Elbette her zamanki gibi özbeöz Türk usulüyle. Son zamanların güncel ama sığ tartışmalarında sıklıkla tesadüf ettiğimiz bu tutumun özeti basit ama yanlış…

03 Haziran 2020

Yazar: Semih Ceyhan Son dönem Osmanlı münevverlerinin Almanya seyahatlerinin ve tahsillerinin çağdaş Türk düşüncesinin teşekkülünde, İslamcılık akımının yönünü tayin etmede kayda değer tesirlerde bulunduğu bir gerçektir. Sebîlürreşâd desteğiyle Almanya’ya gönderilen ve Sabah Ülkesi’nin önceki sayılarında Leibniz monadolojisi bağlamında görüşlerine yer verdiğimiz filozof Ömer Ferid Kam’ın (1864-1944) Alman milleti hakkındaki “Medeniyette kendileri için pişvâ (önder) arayanlar…

03 Haziran 2020

Yazar: Türkan & M.Hakan Alvan Uykuda Beste Yapanlar Uykuda beste yapılır mı? Bu sorunun yanıtını ünlü bestekârımız Ârif Sâmi Toker’in kendi ağzından anlattığı güzel bir hikâyede bulacağız. Bestekârımız Ârif Sâmi Toker (1926-1997) bir gün öğle uykusuna dalar. Uyku ile uyanıklık yani yakaza hâlindeyken kendini Sultan III. Ahmed’in huzurundaki sazlı sözlü bir mecliste bulur. Mecliste bulunan…

26 Mart 2020

Yazar: Tora Lane Giorgio Agamben’in Homo Sacer adlı çalışmasındaki iddiasına göre 20. yüzyıldaki totaliter rejimler yalnızca “halkın bedenlerinin” oluşumundaki biyo-politikanın rolü bağlamında anlaşılabilir. Şöyle der: “Çağımızdaki totaliter rejim, bu dinamik yaşam ve siyaset özdeşliğinde zeminini bulur, zaten bu zemin olmasa, anlaşılmaz bile.1” Agamben’in düşüncesinde, Nazi Almanya’sı ve Sovyetler Birliği gibi totaliter rejimlerde ölüm kamplarının yayılması,…

26 Mart 2020

11 Bu yazı Daryuş Şayegan’ın henüz bir kısmı yayımlanmış olan hatıralarından yola çıkılarak kaleme alınmıştır. Bkz. Şayegan, Daryuş, “Hatırât: Kıssa-ı Yek Gosest”, Mecelle-i Buhara, 124 (1397 hş.), 89-169. Yazar: Turgay Şafak Türkçeye Yaralı Bilinç, Melez Bilinç, Batı Karşısında Asya ve Din Devrimi Nedir? adlı kitapları çevrilmiş olan İranlı düşünür Daryuş Şayegan Tahran’da annesi “Osmanlı Gürcü’sü”…

24 Mart 2020

Yazar: Semih Ceyhan Eski Ağır Ceza Reisi, İstanbul Temyiz Mahkemesi azası Eğinli Dardağanzâde Ahmed Nazîf Bey (ö. 1933’ten önce), son dönem İslamcılık akımının temsilcilerinden biridir. Eski Türk Edebiyatı araştırmacısı Kemal Edip Kürkçüoğlu’nun (1902-1977) anne (Sıdıka Hanım) tarafından dedesi olup, Suyolcu Ali Paşa’nın ahfadındandır. Hukukçu ve şair kimliğinin yanısıra Sebîlürreşâd ve Mahfil dergilerinde seri yazılar kaleme…

19 Mart 2020

Yazarlar: Mustafa Hakan Alvan & Türkan Alvan Dergâhlar Yüzyıllardır dergâhlar (asitane, tekke, zaviye) padişah, esnaf, bürokrat, sanatkâr her kesimden insanı sınıf ayrımı gözetmeden bir araya toplayan saz ve söz meclislerindendir. Bir tarikata mensup olsun veya olmasın şair veya musikişinaslar dergâhlardaki zikir meclislerinden daima istifade etmiştir. Şiirlerde genelde meyhane metaforuna dâhil olan (sâkî, bâde, pîr-i mugân,…