Kültür-Sanat

Geçen sayıdaki yazımızda tasavvuf kozmolojisinin temel ilkelerini ele aldıktan sonra sufilerin âlemin yaratılışı, mahlukat arasındaki sıra düzeni ve insanın âlemdeki yeri ile ilgili görüşlerini bu sayıda işleyeceğimizi belirtmiş idik. Öncelikle vahdet-i vücutçu sufilerin yaratma ile ilgili teorilerini ele alalım. Âlemin Yaratılması Âlemin yaratılması hususundaki teoriler bağlamında İslam düşünce geleneğini incelediğimizde bu teorileri iki ana grup…

Sabah Ülkesi’nin 51. sayısında “Şeyh Reşîd-i Bağdâdî” künyeli, hakkında kesin bilgilere ulaşamadığımız bir zatın Cerîde-i Sûfiyye dergisinde yayınladığı “Vahdet-i Vücûd” başlıklı yazısına yer vermiştik. Şimdi ise aynı müellifin “İlm-i Tasavvuf I-II” başlıklı iki yazısını mümkün olduğunca günümüz Türkçesine aktarılmış olarak aşağıdaki sütunlarda okuyacaksınız. Bundan tam yüz yıl önce, 1917 yılında kaleme alınan ve derginin peş…

Yavuz Sultan Selim’in 1517’de Kudüs’e girmesi Biladü’ş-Şam ve Mısır bölgesinde sürecek 400 yıllık bir hükümranlığın başlangıç noktasıydı. Yavuz Sultan Selim ömrü vefa etmediği için bu büyük fethin semeresini göremedi. Ancak oğlu Sultan Süleyman hicri 926-977, miladi 1520-1566 yılları arasındaki saltanatı döneminde Kudüs şehrinin gelişmesine çok büyük katkılarda bulunmuştur. Şehrin saldırılara karşı korunması için surlarla kuşatılması,…

Eldina, bu yirmi birinci defterim. “Kötülerin kazanması için, iyilerin seyirci olması yeter!” diye kim söylediyse, haklıymış. Bir de kötülerin niyet ve hedeflerini hukuka uydurarak onları haklı çıkarmada sayısız paradigmalar geliştiren düşünür ve aydınlar da cabası. İşte bu iki olgu seninle beraber binlerce insanımızın şehit olmasına öncü olanların İnsan Hakları Mahkemesi üzerinden adaleti sağlayacak kararlara bile…

Sanat, insanı maddi dünyanın endişe, telaş ve sıkıntılarından güvenli, sakin bir limana doğru çağırır. Ebru da beni tam böyle dağdağalı bir dönemimde sinesine çekiverdi. Bir yandan Yüksek Lisans tezimin konusunu oluşturan Es-Seyyid Mehmet Emin Vahid Efendi’nin Paris seyahatinde yaşadığı sıkıntılar ile boğuşuyor, bir yandan da öğretmenliğe yeni başlamanın verdiği “tarihimizi doğru öğretebilme” kaygı ve heyecanını…

Sultan II. Mahmud’un tahta geçmesiyle hız kazanan Batılılaşma hareketleri birçok alan gibi klasik Türk musikisini de etkiledi. 1826’da Yeniçeri Ocağı’yla beraber mehterin kapatılıp yerine Batı müziğinin hâkim olduğu Mızıka-yı Hümâyûn’un kurulması ve başına paşalık ünvanıyla İtalyan Giuseppe Donizetti’nin getirilmesi buna en güzel örnektir. Bu dönemden sonra, birçok genç Batı müziği eğitimi için Avrupa’ya gönderildi. Geleneksel…

Hüsn-i hat konusundaki en önemli başvuru kaynaklarından olan Tuhfe-i Hattâtîn (yazılışı 1173–1184/1760–1770) adlı risalenin yazarı Müstakîmzâde Süleyman Sa‘deddin Efendi şöyle der eserinin bir yerinde: “Ehl-i hatt ve kitâbet dahi bu bâbda ulemâya mülhaklardur ki fenn-i hattın ilim oldığı عَلَّمَ بِالْقَلَم [“alleme bi’l-kalemi”: Alak suresi, 96:4] ta‘bîr-i cedîrinden ta‘lim olunur.” Yani Kur’ân-ı Kerîm’e atıfta bulunarak hattat…
Kudüs’ün kutsallığı tartışma konusu değildir. Tartışma konusu olan şey kutsallığın derecelendirmeyle ölçülüp ölçülemeyeceğidir (ve eğer ölçülebilirse nasıl ölçülebileceğidir). Bir yerin kutsallığının tamamen ya da öncelikli olarak o yeri kutsal kabul eden iki ya da daha çok gruptan sadece birisine ait olduğunun iddia edilip edilemeyeceğidir (ve kutsallığın bu gruplar arasında, o yerin her bir grup için…

Bali Efendi’nin garip kalmış türbesinde üç İhlâs bir Fâtiha‘lık anın verdiği huzuru başka bir şekilde Paşmaklı’nın dağ yamaçlarındaki bir pınarın soğuk suyundan ağuçlarımızla içtikten sonra, vücut susamışlığımızın giderilmesiyle bir daha yaşıyoruz. Garip kalmış, çünkü bu coğrafyanın son iki asırda hem de birkaç kez “adalet” yerine “hürriyet” dağıtanlarınca savrulmasından sonra, eski külliyenin yerine Sveti Prorok İliya…

Ölüm, irfan perspektifinden bakınca hayatın öteki yüzü… Hayatla ölüm, bir madalyonun iki yüzü gibi birbirine bağlı… Hayat, ölümün mahiyetini belirlerken, ölüm de hayatın anlamını inşa ediyor. Ölümle yüzleşme, bir “sınır tecrübesi” olarak hayatın anlaşılamayan katmanlarının açılmasına hizmet ediyor. İlme’l-yakîn’den ayne’l-yakîn’e geçiş ölümle hayat arasındaki incecik berzahın fiilî tecrübesini yaşamakla mümkün oluyor ancak. Efendimiz (s.a.v.)’in “Ölmeden…