Kültür-Sanat


26 Ağustos 2016

Kudüs’ün sadece ismi bile her Müslüman’ın kalbini ve aklını coşturur bir kuvvete sahiptir, çünkü Kudüs’te nostalji, takva ve Allah ve resulüne olan sevgi birbirleriyle buluşurlar. Hz. Peygamber’in izinde Kudüs’ü ziyaret, dinî tekâmülü canlandıran manevi bir yolculuktur ve insan ruhunun en derin cihetlerine dokunur. Kişinin Allah ile olan şahsi rabıtasını yeni bir safhaya sokan âdeta manevi…

20 Haziran 2016

Doğum ile ölüm arasında geçen hayatın binbir menzili, sonunda salt bir – işaretinde saklanır: Abdurrahman Cahit Zarifoğlu (1.7.1940 – 7.6.1987) gibi. “Fakat hayır / Her menzilde bakılır başka bir menzile” Milletin mabetlerine minaresiz ve bodrum katlarında kerhen müsaade edilen zaman diliminin 1940 yılı Ankara’sında aslen Maraşlı olarak Hacı Bayram Veli makamına yüz metre mesafedeki mütevazı…

17 Haziran 2016

Çamurdan tuğlalarla yapılmış duvarlar, evler ve kemerler İran’ın eski Yezd kentine çölün ruhunu ve renklerini katıyor. Avrupalı bir gezgin için yaz güneşi tahammül edilemez bir şeydir. Işık ve gölge oyununun altında dar sokakların oluşturduğu labirent sizi başka bir dünyaya açılan güzel bir kapıya götürüyor. Kapıyı açıyor ve bir hazineye adım atıyorsunuz. Sırlı çiniler değerli taşlar…

10 Haziran 2016

Eski Yunanca musterion kelimesinden türeyen mistik kelimesinin anlamına bakıldığında, özellikle Aziz Paul tarafından Tanrı’nın Îsâ’ya hulul etmesi nedeniyle mystère yani gizli, aklın kabul edemeyecegi ama Katolik olmak için gerekli inanç olarak tarif edildiği görülür. XVII. yy.’dan itibaren ise mistik kelimesi Jizvit Rahibi Jean Joseph Surin tarafından aklın yönettiği dogmatik inanç sistemine karşı deneyime dayalı bir…

21 Mart 2016

İyi filmlerin açılış sahneleri iyi romanların açılış cümleleri gibidir. Bize aslında eserin ruhunu, o ruhun tebellür ettirmeye niyetlendiği aslını ve özünü verir. 1981 yapımı, Karel Reisz tarafından yönetilen ve Meryl Streep ile Jeremy Irons’ın başrollerini paylaştığı Fransız Teğmenin Kadını/The French Lieutenant’s Woman adlı filmin açılış sahnesi tam da böyle: Bir İngiliz sahil kasabasının sisli bir…

20 Mart 2016

Türk edebiyatında Tanzimat dönemi önemli “düzenlemeler”in yapıldığı, köklü değişikliklerin olduğu bir dönemdir. Sarayın veya iktidarların başlattığı evrimler/devrimler Cumhuriyet döneminde zirveye ulaşır. Devrim ve değişimin kökeninde geri kalmışlık psikolojisinin yol açtığı bir taklit duygusu ve aşağılık duygusu vardır. Böyle bir duruş eşikteki insanın ruh hâlidir. Bu hâl, ne içeri girebilen ne de dışarı çıkabilen tereddütlü bir…

25 Aralık 2015

Bizans ve Balkan Yarımadası’nın siyasî ve sosyal durumu Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki iskan siyasetine yardımcı olmuştur. XIV. yüzyılda Balkanlar’da güçlü, merkezî bir devlet bulunmuyordu. Sırp ve Bulgar Devletleri parçalandığı için başka güçlerin istekleri aynı yerde odaklanıyordu ve Balkanlar’a sahip olmak istiyorlardı. Türkler, Bizans’ın, Selanik’i ele geçiren Sırp Stefan Duşan’a karşı yardım isteği üzerine 1349’da Rumeliye çıkmışlar,…

22 Aralık 2015

Almanya’daki Türk Edebiyatını edebiyat kamuoyunda sadece “Gurbetçi” söyleminin ilerisinde, bu yeni coğrafya ve dönemdeki kalıcı söz ve yazın varlığımızı sürekli takip eden, değerlendiren çok az edebiyat eleştirmeni ve akademik edebiyat araştırmacısı olması bir derdimiz; kültürden sorumlu karar verici makamların ilgisizliği ise bir başka büyük derdimiz. Vakıf kültür değerimizi yaşatmanın ülkü sahibi örneği olma isteğindeki edebiyatsever…

18 Aralık 2015

Türk toplumunun en zengin kültür mirası sivil mimarisi idi. Bugüne bunun çok küçük bir bölümü kalabilmiştir. Bu yok etmenin sözde yenileşme adına yapılması ve tarihi boyunca cahil kalmış toplumun kendi maddi çevresinin kalan mirasını yok etmesi kültür tarihimizin en büyük yıkıntısı olmuştur. Bütün kültürler, ne kadar ilkel olurlarsa olsunlar kendi konut geleneklerini yaratırlar. Bu gelenek…

15 Aralık 2015

İslam’ın ilk dönemlerinden bu yana, yayıldıkları geniş coğrafyada Müslümanların inşa ettikleri yapılara bakıldığında tarihsel olarak değişken, tarz olarak da çeşitli inşa gelenekleri olduğu görülmektedir. Kemer, kubbe, eyvan, avlu vb. unsurlar genel olarak “İslami mimari”yle ilişkilendirilse de bu ibtidai formların çoğunun kökeni özel olarak İslami değildir, çünkü bu unsurlar önceki pek çok kültür ve medeniyete ait…