Sayı 56


12 Ağustos 2018

Çok eski dönemden beri insan, pek çok şeyde düzen arayışı içinde olmuş ve bu, çeşitli yollarla elde ettiği bilgileri de içine alarak onları tasnif etme ve çeşitli kümeler altında toplama ihtiyacını doğurmuştur. Böylelikle bilgilerin hangi kümeler altında yer aldığı ve kümelerin birbiriyle olan bağlantısı ve sınırı birlik oluşturacak şekilde ortaya konulmuştur. Kümeler bazen bilginin konusu,…

16 Ağustos 2018

Makinelerin insanların yerini alacakları korkusu Sanayi Devrimi kadar eski bir olgudur, zira o dönemde Britanyalı dokuma tezgâhı kullanıcıları da otomatik dokuma makineleriyle mücadele etmek durumunda kalmışlardı. Günümüzde yalnızca görevlerini otomatik olarak yerine getirmekle kalmayıp ayrıca yeni görevlerini nasıl yerine getireceklerini de öğrenebilen -hem de insandan daha hızlı öğrenebilen- makinelerle uğraşmak durumundayız. Makineler saniyeler içinde petabaytlarca…

20 Ağustos 2018

“Güçlü ölüler için tahayyül ettiğimiz yok oluşun azameti, işte bu Okuduğumuz ve işittiğimiz o güzelim masallar Ölümsüz suyun ebedî çeşmesi Cennetten bir kâse sunuyor hepimize” (John Keats) „İnsan düşüncesinin rasyonel boyutlarına fazlasıyla önem verilmesi ve yoğunlaşılması, kaçınılmaz olarak, yalnızca aynı ölçüde muktedir olduğu muhayyileye dayalı düşünme kabiliyetlerine karşı bir haksızlık yapılmasıyla sonuçlanmadı; aynı zamanda, insanın…

24 Ağustos 2018

Prof. Dr. Serpil Bağcı, Sanat Tarihi disiplini içerisinde Osmanlı görsel kültürü ve resim sanatı üzerine çalışmalar yapan üretken bir akademisyen. Lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerini Hacettepe Üniversitesi’nden alan Bağcı, Osmanlı ve İslam sanatı tarih yazımına çok sayıda yayını ile katkıda bulunmuştur. Osmanlı sultan portrelerinin ikonografisi, Osmanlı ve Safavi resminde fal imgeleri, öykülemeci/anlatımcı resimler, İslam-Osmanlı dünyalarında…

28 Ağustos 2018

Birçoğumuz ilkokula başladığımız günü unutmayız. Devasa bir okul binasının önünde, tanımadığımız kalabalıklar içinde, anne veya babamızın elinden sıkıca tutarak korku, heyecan biraz da merakla geçen anları, bütün hissiyatımızla hatırladığımız bir zaman dilimidir o gün. Günümüzde küçücük bir çocuğun psikolojisini yoran bu atmosfer, birçok çocuğun okula olan ilgi ve sevgisini baştan zedeleyen bir ortamdır. Bu problemin çözümüne…

04 Eylül 2018

Doğu Batı sorunsalı olarak adlandırılan problematik neredeyse üç yüz yıldır bu toplumun zihinlerini meşgul etmektedir. Tanzimat’ın ilk döneminde Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal gibi devrin ediplerince tartışılan, II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet döneminden günümüze kadar devam eden ve farklı görüşteki edebiyatçılarımız tarafından irdelenen bir sorunsaldır. Bu sorunsalın en temel hususiyeti Din-i İslam’dır. Zaten mezkûr sürecin kahramanlarına…

07 Eylül 2018

Hâlidiyye Kütüphanesi’ni arıyordum. Burası hakkında yalnızca, Memluk dönemine ait binanın Eski Kudüs’ün Müslüman bölgesinde bulunduğunu biliyordum. Müslüman bölgesinin dar geçitlerinde yolumu arayarak dolanıp duruyordum ta ki Filistinli bir bakkal “Hâlidiyye” dediğimi duyana kadar. Nezaket gösterip kütüphaneye kadar eşlik etti bana ve orada beni Hâlidî ailesinin bir üyesi olarak takdim etti. Kibarca başımla tasdik ettim ve…

09 Eylül 2018

Yazar: Muhammed Yahya Vural Geçtiğimiz yüzyıl, klasik şarkiyat araştırmalarının zirve noktasına ulaştığı bir dönemdir. H. Fleischer ve öğrencisi I. Goldziher gibi müsteşriklerin çalışmalarıyla XIX. yüzyıl sonlarına doğru Orta Çağ polemik kültürü aşılabilmiş ve modern şartkiyatçılık akademik dünyada yer edinebilmiştir. Ancak XX. yüzyıl şarkiyatçılığı, yüzyılların beslediği önyargılı yaklaşımdan tamamıyla sıyrılamamıştır. Bu sebeple filolojik uzmanlığı ve yüksek…

13 Eylül 2018

1889’da Stockholm’de İsveç-Norveç Kralı II. Oscar’ın himayesinde düzenlenen Şarkiyatçılar Kongresi’ne İstanbul delegesi olarak gönderilen Ahmet Midhat Efendi, yetmiş bir gün kaldığı Avrupa’nın “ahvaline” dair izlenimlerini Tercümân-ı Hakikat gazetesinde yayımlar. Bu yazıları bazı eklemeler, çıkarmalar ve düzenlemelerle daha sonra Avrupa’da Bir Cevelan adıyla kitaplaştırır. Bu eser, Yirmisekiz Çelebi Mehmed’le başlayan ve Avrupa ülkelerine başta sefir olmak…

17 Eylül 2018

Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren, sanatın mabetleri olan müzeler, yerini olmasa da sanatsal prestijini bienal ve festivallere bırakmaya başladı. Film festivallerinin ortaya çıkışını bu paralellikte okumak anlamlı olabilir. Avrupa merkezli başlayan ve giderek her ülkede “sanat filmlerinin” gösteri alanı olan film festivallerinin, Türkiye gibi Müslüman ülkelerde yürürlüğe sokulan versiyonları, Batılı örneklerinin aşırı-yorumları olageldi çoğunlukla. Cannes,…