Sayı 70
Yazar: Ensar Karagöz* İnsanı tarif etmek için kullanılan bir tabirdir mecmû‘-i âlem terkibi. Bilgi ve iletişim ise kâinatın zübdesi olan insanı diğer bütün varlıklardan ayırt eden aklın en tabii ürünleridir. İnsanın mevcudiyetinin iptidasından günümüze kadar değişik şekillere bürünmüş iletişim olgusu; mektup, telgraf, telefon, radyo, televizyon ve en nihayet internetle birlikte gelişmiş ve farklı bir hâl…
KAFALARIMIZIN ARASINDAKİ MESAFE Yazar: Mark Dingemanse* Seattle’da sıradan bir binada, bir adam sağ eli dokunmatik yüzeye dayanmış hâlde bir sandalyede oturuyor.1Bu makalenin aslı Aeon’da yayınlanmıştır: https://aeon.co/essays/why-language-remains-the-most-flexible-brain-to-brain-interface Kafasına takılmış büyük bir manyetik bobin, beyinde bir elektrik akımı oluşturuyor; bu, “kafatasının içerisinden geçen manyetik uyarım” [transcranial magnetic stimulation] olarak bilinen bir teknik. Bobin, bir elektriksel uyartıyı el…
Yazar: Engin Yurt* İnsan ve sessizlik arasındaki ilişkiye dair hakkıyla yapılmış herhangi bir çözümleme, bağlamı öncelikle tarihsel bir diyalektiğe dayanan kültürel bir incelemeye sahip olmak zorundadır. Bu anlamda sessizliğin ne olduğu öncelikle onun hangi tarihteki, hangi kültürdeki ve hangi bağlamdaki sessizlik olduğu ile ilgilidir. Biz örneğin kiliselerimizin, camilerimizin, cenazelerin, mezarlıkların genellikle sessiz yerler olmasını isteriz;…
Yazar: Kudret Giray İnsanlığın hayata dair ürettiği ne kadar kalburüstü kavram varsa bitmek tükenmek bilmeyen bir değişimle cebelleşiyor. Birey bu hız içinde yeni anlamlar ararken, bu anlamlandırmaya en fazla katkı yapması beklenen iletişimin hiper dijitalleşmesi bazı mikro-makro dengeleri altüst etmektedir. Kitle iletişimi kitleselliğinden bir şey kaybetti diyebilmek için çok erken. İletişim eski iletişim değil demek…
Yazar: Mehmet Sait Şener* Bu çöllerin verdiği huzurla inzivada, Yanı başımda az ama güzide kitaplarla Göçmüşlerle sohbet hâlinde yaşarım, Gözlerimle ölülere kulak vererek. Her zaman anlaşılmasalar da hep açıklar, Hayatımı ıslah ve ihya eden kitaplar. Farklı ezgilerin sessizliği içinde Hayatın rüyasında uyanık, konuşurlar. İspanyol edebiyatının Altın Çağı’nda yaşamış en meşhur şairlerden biri olan Francisco de…
Yazar: Hayrettin Nebi Güdekli* İletişim, en genel anlamıyla alıcı ve gönderici olmak üzere iki taraf arasındaki bilgi alışverişine denir. İletişimdeki tarafların ve iletilen şeyin mahiyeti, düşünce tarihinde ve çağdaş tartışmalarda hep mevzu ola gelmiştir. Klasik kelam düşüncesinde de “haber” bahsinde bu konuya dair zengin bir tartışma olduğunu görüyoruz. Çağdaş iletişim teorilerinde farklı vecihleriyle ele alınan…
Yazar: Mustafa Hakan Alvan Sanat tarihimiz incelendiğinde kadın sanatkârların kültürümüze katkılarının azımsanmayacak derecede olduğu görülür. Başta şiir, hat ve müzik sanatı olmak üzere sanatın pek çok dalında kadın sanatkârlarımız birbirinden başarılı eserler vermişlerdir. Söz gelimi edebiyat sahasında Mihrî Hâtun, Leyla Hanım ve Şeref Hanım sırasıyla 16, 17 ve 18. yüzyılların şairleri arasında akla gelen ilk…
Yazar: Hasan Sevil* Hayat yaratılışla başlar ve sonsuza doğru akıp gider. Dünya hayatı ise uzun hikâyenin içerisinde, bizim şimdiki aklımız ve duyularımızla görüp idrak ettiğimiz kısa bir döneminden ibarettir. Doğumla başlar ölümle biter. Ama hakiki hayatın bir başlangıcı olmakla beraber bitiş noktası yoktur. İnsan ruhu yaratıcının “ol” emriyle başka bir boyutta yaşamına başlamıştır. Akıp giden…
Yazar: Turgay Şafak Yûnus Emre’nin Divan’ına nispetle daha az bilinen bir eser olan Risâletü’n-Nushiyye mesnevi nazım tarzı ile yazılmış ahlaki tasavvufi bir nasihatnamedir. Yûnus bu eserinde tasavvuf yolcusunun önüne hangi engellerin çıkabileceğini anlatır. Şiirsel yönü divanına nispetle daha azdır ama zaman zaman bazı beyitlerde ilahilerindeki şiir yoğunluğu hissedilir. Risale 13 beyitlik bir girişle başladıktan sonra…
Yazar: Selman Bayer Edebiyat insanlık tarihi boyunca bir yazma/anlatma eylemi olarak vardı. İnsanlar hikâyelerini önce anlatarak sonra yazı marifetiyle kaydederek ölümsüzleştirdiler. Hâliyle edebiyat yalnızca gündelik hayatın berdevam olması ve zenginleşmesi için hayati bir unsur değil, insanın hikâyesi marifetiyle kendi ömründen daha uzun yaşamasını olanaklı kılan bir abıhayattır. İnsan için böylesine bir kudrete malik olan abıhayatın…