Sayı 82
Söyleşi: Kadir Filiz Doktorasını Paris 1 Panthéon-Sorbonne’dan alan Mohamed Amer Meziane, Brown Üniversitesinde çalışmaktadır. Sekülerleşmeyi sömürgeci bir etkisi olarak inceleyen doktora çalışması Des empires sous la terre: Histoire écologique et raciale de la sécularisation [Yeryüzünün Devletleri: Sekülerleşmenin Ekolojik ve Irksal Tarihi] ismiyle yayınlanmıştır. Bu eser Albertine ödülünü kazanmış ve 2024 yılında İngilizceye çevrilmiştir. Diğer bir…
Asım Cüneyd Köksal* “Ahlaki tecrübede ‘başka’ kavramının hayati bir yeri vardır. Hatta ‘başka’nın bulunmadığı bir zeminde ahlaktan bahsedemeyiz. Kendi içine kapanmış bir bilinçte ahlak tecrübesi ortaya çıkmayacaktır. Başkası söz konusu olduğunda ‘benim’ (kendinin bilincinde olan özne/süje) gibi hisseden, benim gibi ihtiyaçları olan başka bilinçli varlıklardan bahsediyor oluruz.” Bir önceki yazımız böyle başlıyor ve başka ile…
Lena Salaymeh* Sekülerizm Avrupa-merkezci bir ideolojidir çünkü evrenselci standartları modern Avrupa fikir ve uygulamalarına dayandırmaktadır.[1] Sekülerizmin Avrupa-merkezciliği, ideolojinin modern Avrupa’da ortaya çıkan iki kategori olan “seküler” ve “religion” (seküler olmayan) arasında yaptığı ayrımda açıkça görülmektedir.[2] Sekülerizm tarafsız, nesnel ya da üstün olmaktan ziyade öznel, önyargılı ve çoğu zaman sömürgecidir. Bu kısa yazıda, tarihselcilik, eleştirel sekülerizm…
Marc Rölli* “Avrupalı-Batılı” düşünce geleneğinde, “kolonyal” olarak adlandırılabilecek antropolojik bir insan imgesi bulunmaktadır.[1] Bu imge, kendi kavramına uygun olan insanları, buna uymayanlardan ayırır. Bu fark, oldukları gibi olan insanlarla özü gereği farklı kabul edilen insanlar arasına mesafe koyan kolonyal düşüncede görünür hâle gelir. Bir grup kendisini medenileşmiş, akıl sahibi, her yönüyle eğitimli ve ahlaken…
Burhanettin Tatar* İrlandalı mütefekkir Richard Kearney’i çağdaş Batı ve İslam düşünceleri için önemli kılan şey, onun her iki düşünceyi ilgilendiren temel sorunlara alışılagelmişin dışında cevaplar üretme çabasıdır. Katolik bir mümin olarak o, daha iyi bildiği Hıristiyanlık ve Batı felsefe geleneği içinde kavramlar üretse de, kavram üretimine yol açan temel saikler ve tercih ettiği mantık çağdaş…
Güçlü Ateşoğlu* Açıklamayı anlamaktan daha öte tutuyorum, fakat bu doğa bilimlerine dayalı bir açıklama değil; ve fakat, dinlemek daha zeminde görünüyor. Kediyi dinlemek, kuşları dinlemek, bir insanı veyahut, en genelinde doğayı dinlemek… Bu bir şiir ve musiki, birbirlerinden ayrılamayacak şeyler. Her zaman bir ölçü olması gerekmiyor, fakat ölçüyü kaldırmak, dolayısıyla yöntemi kaldırmakta da bir ölçü…
Alva Noë Bilgisayarlar aslına bakılırsa hiçbir şey yapmazlar.[1] Yazmazlar, oyun oynamazlar; hatta bilgi bile saymazlar. Bu, bilgisayarlarla oynayamayacağımız ya da onları icat etmek, üretmek ya da sorun çözmek için kullanamayacağımız anlamına gelmiyor. Yeni yapay zekâ, sanatta ve bilimde, endüstride ve savaşta çalışma ve üretme yöntemlerini beklenmedik bir şekilde yeniden şekillendiriyor. Bu yeni teknolojinin dönüştürücü vaatlerini…
Selami Varlık* Giriş Günümüzde İslam sanatı üzerine yapılan çalışmaların çoğunluğu Seyyid Hüseyin Nasr veya Titus Burckhardt gibi Gelenekselci düşünürlerden ilham almış bir yaklaşımı benimser. Bu vizyona göre İslam sanatı, Hristiyan sanatındaki trajik olana yapılan vurguyu ve çağdaş Batı sanatında absürde verilen rolü dışlayarak, her şeyden önce bir ahenk ve birlik sanatıdır. Metafizik ve kozmolojik…
Ekrem Demirli “Hak bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur.” (Yûnus Emre) “Varlıktaki ilke değişimdir. İnsan ise bir bukalemundur.” (İbnü’l-Arabî) Ne kadar ısrar edersek edelim “düşünen canlı” olmanın iktiza ettiği bir suhulet ve ferasetle hareket edemiyor, nesneleri öznel dünyamızın daraltıcı kalıplarını aşarak serinkanlılıkla göremiyor, kararlarımızı ve davranışlarımızı belirleyemiyor, saiklerini bir türlü tespit edemediğimiz…
Hasan Sevil Hak bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur, Bir dem gelir şâdân olur, bir dem gelir giryan olur, Bir dem sanırsın kış gibi, şol zemheri olmuş gibi, Bir dem beşâretten doğar, hoş bağ ile bostan olur, Bir dem gelir söyleyemez, bir sözü şerh eyleyemez, Bir dem dilinden dürr döker, dertlilere…