Yazı Arşivi

23 Aralık 2020

Yazar: Yasin Ramazan* Dünyayı bir düşünceler yumağı olarak değerlendirmek mümkün. Yaşadığımız her an, düşüncemizle dünyaya etki ederiz ve dünya da düşüncelerimize etki eder. Dünya nedir peki? İçinde yaşadığımız soyut ve somut gerçekliklerin tümünü dünyaya dâhil edebiliriz. Düşünme ise dünyanın gerçekte ne olduğuna dair zihnimizin tasvir üretme çabasıdır. Bu çabayla bir yandan dünyada yaşamaya devam eder…

23 Aralık 2020

Yazar: Costica Bradatan* Ya bilgi – gerçek, ıslah edici bilgi – güç değil de gücün zıddı ise? Düzgün bir insan olmak için güçten kaçabildiğimiz kadar kaçmamız gerekiyorsa mesela? Bu dünyadaki en büyük başarımız aslında radikal bir kendini silmeden, ulaşabileceğimiz en düşük varoluşsal mevkiden neşet ediyorsa? Tüm yaşam biçimlerinin paylaştığı bir özellik varsa o da benlik…

23 Aralık 2020

Yazar: Stefan Weidner* Hz. Muhammed meşhur bir hadisinde “İslam garip geldi ve başladığı gibi tekrar garip gidecek. Gariplere selam olsun.”11 Muslim 1918, cilt 1, s. 128 buyurmuştur. 22 Çevirmenin ve editörlerin notu: “Garip/gariplik” kavramları makalenin aslı Almancada, yabancı/yabancılık anlamlarına gelen “Fremd/Fremdheit” kelimeleriyle karşılanmıştır. Garip kavramı Türkçede yabancılığı da içeren daha geniş bir anlam ağına sahiptir….

23 Aralık 2020

Yazar: Hans Ulrich Gumbrecht* Elektronik teknolojinin, mekânın önemini açıkça azalttığı bir dünyada, görünüşe göre paradoksal biçimde, belirli bir yere duyulan özlem ve talep, bireysel veya kolektif tatminin merkezinde yer alıyor gibi gözüküyor, başka bir deyişle “vatan” [Heimat] olarak nitelenen boyut, temel bazı politik sorunların temelinde yer alıyor.11 Editörün notu: Yazının da temel konusu olan Almanca…

17 Kasım 2020

Yazar: Elif Sezer-Aydınlı* Hikâye kahramanlarının ruhuna Fatiha okumak caiz midir? Bu kuşkusuz provokatif bir soru ve bildiğim kadarıyla konuyu aydınlatacak bir fetva da yok. Ancak 18. ve 19. yüzyılda dolaşımda olan hikâye elyazmaları üzerindeki yüzlerce okuyucu notuna binaen, kıraat meclislerinde edilen dualar –hatta beddualar – ve bu duaların toplumsal hafıza ile ilgili bize neler söylediği…

17 Kasım 2020

Yazar: Ayşe Akdoğan HACİVAT: Karagözüm! Gördün mü? KARAGÖZ: Gömdüm. Bizim hanım çok güzel dolma yapmış, bir tencere dolmayı gömdüm. HACİVAT: Ne gömmesi Karagözüm! Gördün mü? KARAGÖZ: Evet ben eskiden kördüm. HACİVAT: Değil Karagözüm. Gördün mü? KARAGÖZ: Kördüğüm oldum, çözelim. HACİVAT: Değil Karagözüm. Gördün mü? KARAGÖZ: Gör, dünümü. Görme, bugünümü. HACİVAT: Karagözüm. Bak, durum ciddi. Kaybettim…

17 Kasım 2020

Yazar: Türkan Alvan-M.Hakan Alvan Eski Türklerin toy ve şölenleri, Anadolu ve Rumeli’den Türk Dünyası’na uzanan geniş bir coğrafyada az çok farklılıklarla da olsa yüzyıllardır devam ediyor. Çankırı, Gerede, Tarhala’da “Sohbet”, Balıkesir’de “Barana”; Bartın, Kütahya, Kastamonu, Bolu, Afyon ve Konya’da “Muhabbet”, “Gezek”, “Sıra”, “Perde”, “Erfane”, “Birikme”, “Oturak”, Van’da “Oturmah”, Ankara’da “Cümbüş”, Antalya, Isparta’da “Keyif”, “Sıra Oturması”,…

16 Kasım 2020

Yazar: Semih Ceyhan* Hikmetü’l-işrâk u zevk-i aşk ile me’lûf idim Gelmemişdi dehre Eflâtûn ile Edhem henüz Hacı Reşid Paşa11 “Henüz Platon ve İbrahim Edhem hazretleri dünyaya gelmemiş iken, ben İşrâkîlerin felsefesi ile sufilerin aşk zevkini birleştirmiş idim.” Bk. Ayşe Söylemez, Reşîd Paşa Dîvân, yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2016, s. ……

14 Kasım 2020

Yazar: Turgay Şafak Sevginin şiddetli ve aşırı olma hâli olarak tanımlanan aşkın sözlüklerde sarmaşık anlamına gelen aşeka kelimesi ile aynı kökten olduğu kaydedilmiştir. Buna göre nasıl sarmaşığın sardığı ağacın suyunu emerek onu zayıflatması söz konusu ise aşırı sevgi ve muhabbet de âşığı sarartıp zayıflamasına yol açmaktadır. İslam edebiyatında ilahi-beşerî/mecazi-hakiki olarak iki farklı aşk olduğu farz…

10 Kasım 2020

Yazar: Ali Benli* Sevgi kalpte durmaz, taşar, gâh gözyaşı olup çağlar; gâh dile gelir, harf olur, hece olur ve lafız kalıplarına dökülür. Dert ağlatır, aşk söyletir. Her milletin kendi zevk ve tabiatına göre bir biçim alır. Âdemoğlunun bu ortak duygusu bazen ödünç alıp verilen ortak kelimelerde kendisine hayat bulur. Aşk olur, muhabbet olur, sevgi olur,…