Yazı Arşivi
Yazar: Hans-Georg Moeller “Doğu” felsefeleri hakkında “Batılıların” paylaştığı ortak bir önyargı var: Bu önyargıya göre, Doğulular “mistiktir” ve insan bilincini belirli bir yüksek seviyeye çıkarmaya çalışırlar, o bilinç orada tüm evrenle hemhâl olur veya sıra dışı bir aşkın duruma erişir. Önyargılarla ilgili sorun genelde büsbütün yanlış olmaları değil, gerçekliğin karmaşasını çok basit bir basmakalıba indirgemeleridir….
Adem Beyaz Alper Hasanoğlu, 1967 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nin ardından Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirdi. İki yıl Çorlu Devlet Hastanesi Acil Birimi’nde pratisyen hekim olarak çalıştıktan sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Fizyoloji İhtisası yaptı. Fizyoloji İhtisasında özellikle stres fizyolojisi ve epilepsi üzerinde çalıştı. Ardından İsviçre’de psikiyatri ihtisası yaptı ve Basel Üniversitesi Psikiyatri Polikliniği’nde öğretim görevlisi…
Yazar: Asım Cüneyd Köksal Fıkıh fiillerin hem dünyevi hem uhrevi sonuçlarının aynı bağlamda ifade edildiği bir normatif düzenin ilmidir. Fıkıh fiillerin hem uhrevi (vacib, mendub, mübah, mekruh, haram) hem de dünyevi (sıhhat, fesad, butlan, nefaz, lüzum) hükümlerini belirler. Fiillerin dünyevi ve uhrevi hükümlerini belirlediği gibi, bunların hüsn ve kubh ile alakalarını ortaya koymak suretiyle iyi…
Yazar: Muhammed Bedirhan Bazı tasavvuf terimlerini incelemek ve onlar hakkında yazı yazmak, terimlerin kapsamları, etkileşim alanlarındaki genişlik ve bazen de terimin hem negatif hem pozitif yoruma sahip olması gibi paradokslu yapısı dolayısıyla çok kolay değildir. Buna bir de tasavvufun bilgi ve varlık anlayışının iç içe geçmiş örgüsü de eklendiğinde durum epeyce karmaşıklaşır. Tasavvuf kavramları arasında…
Yazar: V. Metin Demir Modern felsefede epistemolojinin merkezî bir konum edinmesinden itibaren zihnin nasıl işlediğine dair teoriler felsefenin başat konusu hâline gelmiştir. Descartes’ın zihnin doğası ve ruhun yapısına dair öncü görüşlerini, Leibniz ve Spinoza devam ettirmiş, devamında Hume, Locke ve Berkeley bu görüşlere karşı çıkmıştır fakat temel tartışma hep zihnin işleme biçimi etrafında dönmüştür. Psikolojinin…
Yazar: Atila Ataman Kabaca toparlanacak olursa, poetik şuur evreni sürekli müzikal dizelere tercüme etme istenciyken romanesk bilinç insanları sürekli yüzeysel psikolojilerine tahvil etme eğilimidir. Yani, buna göre, Dante bir vahiy ya da ilahiyken Dostoyevski bir çukur ya da çamurdur. Ve Cervantes’in öyküsü poetik şuur ve romanesk bilinç arasındaki karşılaşmayı, bu ikisi arasındaki kavşağı temsil ettiği…
Yazar: Kaan Özkan Bilinç problemi, örtük ya da açık, zihin felsefesi çalışmalarını çok erken dönemlerden itibaren meşgul eden başlıca problemlerdendir. Öte yandan, alanın modellemeye biraz daha yatkın konularındaki görece açıklığın bilinç söz konusu olduğunda yerini bir bulanıklığa bıraktığını söylemek yanlış olmaz. En azından, meseleyi tartışırken hissedilen rahatlık konusunda bunu görmek mümkün. Örneğin algı felsefesi çerçevesindeki…
Yazar: Eyüp Süzgün Bir insani etkinlik olarak felsefe yapmak üzerine çok basit ve açık bir soruyla başlayalım: Bilinçli olmadan bir insan felsefe yapabilir mi? Elbette hayır! Demek ki, felsefe yapabilmenin olmazsa olmaz koşulu bilinçli olmaktır. Peki bir beyne sahip olmadan bilinçli olunabilir mi? Elbette hayır! Tek başına bilinç belki felsefe yapmanın zorunlu koşulunu sağlamış olabilir…
Yazar: Sinem Elkatip Hatipoğlu Giriş – Farkındalık Olarak Bilinç Bazı kelimeler neredeyse o kelimeyi kullanan kişi sayısı kadar anlam içerir. Bilinç de bu kelimelerden biridir. “Hasta bilincini kaybetti mi?” “Çok bilinçli bir insan.” “Bilinçaltından geliyor bu korkuların!” Bu örneklerde bilinç kelimesiyle kastedilenler farklıdır ama farkındalık kavramı üzerinden ortak bir payda bulmak mümkündür. Aşağıdaki cümlelerin anlam…
Kadir Filiz ve Harun Kuşlu Frank Griffel, Yale Üniversitesi Dinî Çalışmalar bölümünde İslam felsefesi profesörüdür. 1999 yılında doktorasını Frei Üniversitesi Berlin’de tamamlayan Griffel, 2000 yılından beri Yale Üniversitesinde görevine devam etmektedir. Almanca ve İngilizce telif ettiği birçok kitap ve makale bulunmaktadır. İbn Rüşd ve Gazzâlî’den Almancaya tercümeleri vardır. Gazzâlî çalışmalarında önemli bir yer tutan ve…