Yazı Arşivi
Metin İzeti* İnsan, fıtratı gereği bireysel olduğu kadar, sosyal yönü de olan bir varlıktır. İnsana ait bu iki cihetin tamamen birbirinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Bu anlamda insanın toplumsal yönünü içeren birlikte yaşama ahlakı hangi din, mezhep, ırk ve inanç olursa olsun tüm farklılıklara saygılı olmayı ifade eder. Fıtrata dayalı farklılıkları, yaratılışın ulvi tezahürünün bir…
James L. Taylor* Son elli yıldan fazla bir süre boyunca, şiddet hususunda gittikçe artan karmaşık analizlerin sonunda, barış ve çatışma teorisyenlerinin gösterdiği üzere, çoğu çatışmanın ortaya çıkma sebebi kimliklerimizi tehdit eden ve bizi—gerekirse şiddet kullanarak— bu kimlikleri korumaya dürtükleyen zımnen veya doğrudan algılanmış bir aşağılamadır. Kimliğin maddi hususlardan çok daha mühim olduğunu belirten bu görüş…
Yalçın Çetinkaya Eflâtun “Devlet” adlı eserinde müzik hakkında Sokrates, Adeimantos ve Glaukon arasında geçen konuşmayı nakleder. Bu konuşmada Yunan modları tartışılmaktadır. Modların insan ruhu üzerindeki etkileri konuşulurken, söz döner dolaşır Dor ve Frigya modlarına gelir. Dor ve Frigya modları, antik Yunan müziğinde önemli modlardır çünkü. Bu düşünürler tarafından Dor ve Frigya modları, özellikle Dor modu,…
Hasan Sevil* Tarikat–devlet ilişkisi tarih boyunca farklı şekillerde tezahür etmiştir. Bazen mesafeli, bazen çatışmalı olmuş ama çoğu zaman ortak gaye için mücadele etmişlerdir. Siyasi ve sosyolojik olarak farklı değerlendirmelere açık bu tarihî ilişkinin bir de kurumsal tarafı mevcuttur. Osmanlı askerî geleneğinde ordu şeyhliği sembolik bir makam ve gelenekli bir kurumdur. Ordunun psikolojik ve manevi yönünü…
Mustafa Hakan Alvan Müzik, insanın duygu ve düşüncelerini yine soyut bir düzlem olan melodilerle ortaya koyması sanatıdır. Bu soyut hissediş, sözlü bir yapıyla yani güfte ile birleşirse somutlaşır. Dünyadaki pek çok kültür sahasında olduğu gibi bizim kültür coğrafyamızda da aynı birliktelik söz konusudur. Enstrümantal eserler dışarıda bırakılacak olursa hemen her zaman güfte ile beste…
Haşim Şahin Tarihe meraklı okuyucuların sıklıkla karşılaştıkları kavramlardan birisi olan vak’a Arapça kökenli bir kelime olup, hadise, olay, mesele, muharebe, birini bir defada yere düşürmek gibi anlamları içerir. Vakı’a kelimesi de aynı kökten gelen ve aynı anlamda kullanılan bir diğer kelimedir. Bu kelimenin çoğulu ise vaka’i olup, Türkçede daha ziyade vekayi şeklinde seslendirilmiştir. Vak’a…
Adem Beyaz* Yazılı mektupların tarihçesi çok eski çağlara dayanır, elimize geçen en eski mektuplardan biri Sümer dilinde çivi yazısıyla yazılmış bir kil tablettir ve yaklaşık İ.Ö. 2100-2016 arasında bir zamana tarihlendirilir. Bu dönemde yazılmış kil tabletlerin büyük bir kısmını siyasi meseleleri, ticari kayıtları içeren mektuplar ve ayrıca şahsi mektuplar içerir. Ancak Eski Yunan toplumunda…
Havva Yılmaz Bilindiği üzere Türkiye’de sinemanın tarihi geç Osmanlı dönemine kadar uzanır.[1] Modernleşmenin olanca hızıyla toplumun tüm katmanlarına nüfuz etmeye başladığı bu dönemde, sinemanın ortaya çıkışı ve zamanla saray etkinliği olmaktan uzaklaşarak gündelik hayatın bir parçası hâline gelmesi, sinemanın içine doğduğu toplumsal iklimin sorunlarıyla en başından beri yüzleşmesine neden olmuştur. Dünya ölçeğinde yaşanan hızlı değişim…
Philipp Valentini* Sadreddin Konevî (1207-1274), Varlığın birliği öğretisini atfettiğimiz büyük mutasavvıf İbnü’l-Arabî’nin (1165-1240) üvey evladı ve doğrudan varisidir. Bu öğretiye göre Allah’ın bizatihi Varlığı daima Kendine özdeştir: “Bil ki Hak saf Varlıktır, orada bir fark bulunmaz, O Birdir, hakiki Birliktir, çokluğa nispetle algılanamaz; zira ne bu birliğin bizzat gerçekliği ne de [yaratılmış varlıklar nezdinde] kavranışı…
Asım Cüneyd Köksal* İrade özgürlüğü meselesi kadar insan düşüncesini zorlayan ve meşgul eden başka bir başlık bulabilmek güçtür. Cemil Meriç özgür irade meselesinin önemli düğüm noktalarını şu çarpıcı ifadelerle özetlemişti: “Hürriyetin varlığı vicdanın şehadetiyle sabit. İnsanlık tarihi de, içtimai müesseselerin bütünü de, hürriyetin inkâr edilmez delilleri. Hareketlerimizde hürüz, ama mutlak bir bağımsızlık da yok….