Yazı Arşivi

22 Ocak 2018

Bir filozofun tarihsel önemi etkisiyle ölçülürse eğer Ebû Alî El-Hüseyn b. Abdillâh b. Alî b. Sînâ (ö. 1037) en dar listede bile hiç itiraz edilmeden kendisine yer bulabilecek bir değere sahip olsa gerek. Klasik sonrası dönem diye adlandırılan dönemde, yani 12. yüzyıldan post-kolonyal çağın doğuşuna kadar olan sürede İslam felsefesinin ve teolojisinin gelişimi o olmaksızın…

08 Ocak 2018

İbnü’l-Arabî bir keresinde üvey oğlu ve önemli bir felsefi sima olan Sadreddin Konevî’ye şunları nakletmiş; doğuya yolculuğunda Endülüs’ün Akdeniz kıyılarında durmuş. Orada, “varlığıma dair hâllerimin, hem zahirî hem batıni hâllerimin tafsillerini, yani Allah’ın hayatımın sonuna kadar benim üzerimdeki, benim için ve benden olacaklar hakkındaki takdirini müşahede etmeden” yola çıkmama kararı almış. “Böylece O’nunla birlikte bulunma…

29 Aralık 2017

“Hamasete sapmadan ve ezikliğe düşmeden objektif bir İslam araştırmacılığının önündeki en ciddi sorun nedir?” diye sorulsa, verilebilecek doğru cevaplardan birisi tarihimizin yeterli şekilde yazılmamış olduğudur. İslam’ın ne siyasi tarihi ne sosyal, bilim ve kurum tarihi ciddi araştırmalara kaynaklık teşkil edebilecek sorunlar üzerinden yazılmış değildir. Belki pek çok insana böyle bir tespit şaşırtıcı gelebilir: Elimizde önemli…

25 Aralık 2017

Uzun yıllardır Kudüs “El-Kudsü’ş-Şerîf” adıyla bilinegelmiştir. İslam rivayetlerinde Kudüs, İslam’ın ilk yıllarında Müslümanların ilk kıblesi, mucizevi gece yolculuğunda varış noktası ve peygamberin ibadet etmek için yolculuk yapılmasına izin verdiği üç mescitten birinin içinde bulunduğu yerdir. İslam teolojisinde Kudüs axis mundi (dünyanın direği, temeli) ve gökle yer arasındaki bağlantı noktası olarak görülür. Kudüs-ü Şerif’i ziyaret etmek…

18 Aralık 2017

Ersan Bayraktar 1990 İstanbul’da Bosna göçmeni bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümünden mezun oldu. Üniversite yılları boyunca kısa film projelerinde yönetmenlik, görüntü yönetmenliği yaptı. Televizyon kanallarında ve medya kuruluşlarında görüntü yönetmeni, yönetmen yardımcısı, editör kameraman olarak çalıştı. Uluslararası belgesel projelerinde ve reklam filmlerinde kamera operatörlüğü ve görüntü yönetmenliği yaptı. „Saraybosna…

11 Aralık 2017

İbn Abbas (r.a) “Şiir, Arapların divanıdır”, der. “Allah’ın kelamını okuyup anlayamadığınız zaman şiire başvurun” diye ekler. Yani Arapların tüm hafızası, tarihi, kültürü şiirde mahfuzdur. Bu yüzden Tarafe’den, Muallaka-i Seba’ya, Kaab b. Züheyr›den Mütenebbî’ye, İmruülkays’tan, Kasîde-i Bürde geleneğine uzanan geniş bir tahayyül ve inşa coğrafyasından, ikliminden dem vurulabilir. Şiirle bu şekilde iç içe yaşayan bir toplumun…

04 Aralık 2017

“Yedi yıl daha” dedi içinden. Gittikçe kendine ağır yük olan ve belden aşağısı artık tutmayan vücuduyla asırlık olma isteğini zihninden yok etmek istedi. Oğlu yıllardır yaşlılar yurduna ziyaretine gelmiyordu. Kızının senede bir kaç kez, kısa süren ziyaretleri onu hayata bağlayan nadir nedenlerden biriydi. Almanya’nın kalkınmış diğer toplum nesliyle olduğu gibi, o neslin temsilcisi torunlarıyla da…

27 Kasım 2017

İnsan ve Âlemdeki Konumu Tasavvufun âlem tasavvuru üzerine yazdığımız ilk iki yazımızda bu kozmoloji anlayışının dayandığı temelleri ve âlemin yaratılışı ve âlemdeki şeylerin sıradüzenini konu edindik. Bu üçüncü yazımızda ise âlemde yer alan bir unsur olarak insanın durumunu inceleyeceğiz. Tasavvuf kozmolojisi insanın kökeni, doğası ve kaderi, evrende insanın konumu hakkında bütünlüklü bir antropoloji doktrinine sahiptir….

20 Kasım 2017

II. Meşrutiyet’in ilanından sonra yayınlanan dinî-tasavvufi içerikli dergilerin en uzun soluklusu olan Cerîde-i Sûfiyye’nin yazar ve başyazarlığını yapmış olan Mustafa Fevzi Efendi (ö. 1924), Ahmed Ziyâüddin Gümüşhânevî’nin açmış olduğu Ziyâiyye yolunun dili ve kalemi olmuş bir müelliftir. Numan Efendi’nin oğlu olarak Erzincan’ın Eğin ilçesinde 1871’de dünyaya geldikten sonra İstanbul’da huzur dersi hocalarından Kasapzâde Vâiz Efendi’nin…

13 Kasım 2017

1. Giriş 1887’de gerçekleştirilen meşhur Michelson–Morley deneyi ışığın yer kürenin hareketiyle aynı doğrultuda ilerlerken de, yer küreye dik olarak ilerlerken de aynı hızda ilerlediğini kanıtladı. Bu beklenmedik sonuç sonunda Einstein’ın Görelilik Kuramını ortaya atmasına yol açacak etkili araştırmaları tetikledi. Böylece ışığın boşluktaki hızı evrende başka hiçbir şeyin ulaşamayacağı en yüksek hız olarak kabul edildi. Fotonlar…