Yazı Arşivi

03 Ocak 2017

I. “Ahlak”, hulk veya huluk kelimesinin çoğuludur. “Yaratılış, seciye, tabiat, huy, karakter, mizaç” anlamları vardır ve bu anlamlarıyla Türkçeye de geçmiştir. Latincedeki mores (moral) ve Grekçedeki éthos (etik) sözcükleri de benzer anlamlar taşımaktadır. Bu anlamların hepsi, insan nefsinde bir şekilde yerleşmiş ve ortadan kalkması neredeyse imkânsız olan, nefsin “zorlamadan uzak, tabii ve yerleşik bir hâline”…

01 Ocak 2017

Bilginin ne olduğu, daha doğrusu keyfiyeti eskiden beri felsefecileri uğraştırmıştır. Klasik tanım Platon’a aittir. O, bilgiyi gerçek kanaat (doxa) olarak tanımlar ve açıklama (logos) ile ilişkilidir. Ancak bu bizi Münchhausen Trilemma’ya, yani üçlü dilemma sorununa götürmektedir. Bu tanıma göre bilgi mümkün değildir. Çünkü a) bilginin nedenselliğini geriye doğru sonsuza dek götüremeyiz, b) veya nedensellik keyfi…

01 Ocak 2017

Normatif etik birçok açıdan Antik Yunan’da geliştirilmiştir. Bu etik, Roma’da devam ettirilen erken dönem Batı felsefesi etiğinden önemli ölçüde farklılaşan bir etik biçimidir. Antikler için etik, mutluluğun koşulları veya iyi yaşamla ilgilidir. Mutluluğun veya iyi yaşamın “koşulları” demek bile, eylemler ile sonuçlar arasındaki ilişkiyi bölerek bunları şeklîleştirmek anlamına gelmesi açısından, antik felsefeye yabancıdır. Mutluluk veya…

01 Ocak 2017

Son zamanlarda kaleme aldığım sorumluluk üzerine çalışmanın temel saiki,1 Nietzsche sonrası kıta felsefesinde ayrıntılı olarak ele alındığı şekliyle, sorumluluk meselesiyle tekrardan meşgul olmaktır. Bununla beraber bir diğer amacım, meselenin metafizik sonrası fenomenolojik ve ontolojik anlamlarını, sorumluluğun geleneksel metafizik anlayışça benimsenen özgür otonom öznenin hesap verme zorunluluğu şeklindeki anlayışından uzak bir şekilde keşfetmekti. Nietzsche’nin Ahlakın Soykütüğü’nün…

01 Ocak 2017

“Nasıl böyle olabilir, sorumlu tutulan kim? ‘Kuldur’ dersen, işte o ölümlü! ‘Rabdir’ dersen, O nasıl sorumlu olabilir ki!” İbnü’l-Arabî “Ger ben ‘ben’ isem nesin ey yâr Ver Sen ‘sen’ isen neyim men-i zar” Fuzulî Felsefe ile dini belirli bir zemin belirlemeksizin karşılaştırmaya kalkışmak, mantığın temel kurallarından uzaklaşmadan yapılacak bir iş değildir. Bununla beraber insan belleğine…

29 Aralık 2016

Belli bir konudaki bilgi ustalığı dünyanın her yerinde artık “Prof. Dr.” olarak adlandırılıyor. Türk dili ve edebiyatı uzmanı Dr. Fatma Yelkovan da bir süredir kendi alanındaki bilgi ustalığını, yani profesör payesini alabilmek için son merhaleye gelmişti. Aldığı davet yazısında, yarın için, “Osmanlı Türkçesinde 15. Yüzyıl Şiirleri ve Cem Sultan’ın Şiirlerinde Hüzün” hakkında akademik heyet ve…

27 Aralık 2016

Edebiyat kelimesinin kök anlamı “edep ilmi”dir. Edep kavramı, geleneksel anlam dünyası bakımından terbiye, eğitim, görgü, sınırlarını bilme, haddini bilme, eşya bilgisi, varoluşsal bilgi vs. gibi anlam çerçevelerine sahiptir. Bu bağlamda edebiyatı, en genel biçimde, “insanın varoluşuna ilişkin sorular sorması ve cevaplar araması” biçiminde tanımlamak mümkün görünüyor. Bu tanımın daha çok geleneksel dünyaya özgü olduğu ayrıca…

20 Aralık 2016

Günümüz entelektüel Kudüslü karakteri tarihsel olarak Osmanlı devrinden gelmektedir. Bu karakterin oluşması Memlûk ve erken Osmanlı döneminde başlamış ve on dokuzuncu yüzyılın üçüncü çeyreğinde Tanzimat ile beraber tam anlamıyla meyve vermiştir. İdari ve hukuki yenilikler Osmanlı mirasının şekillenmesinde ve genel anlamda Arap dünyasının modernleşmesi için ön ayak olması hususunda büyük bir rol oynamıştır ve bilhassa…

16 Aralık 2016

Sevgili dostlar! Dergimizin bir önceki sayısında, sizlerle müziğimizin genel konuları hakkında biraz sohbet etmiştik. Bu sayımızda, vefatının 20. senesini idrak ettiğimiz sevgili ve rahmetli hocam Bekir Sıdkî Sezgin’i sizlere tanıtmak istiyorum. Bekir Sıdkî Sezgin, 1936’da İstanbul’da doğdu. Çok iyi bir mûsıkîşinâs olan babası, Hâfız Hüseyin Efendi, İstanbul Cerrahpaşa‘daki bir camide müezzinlik görevi yapan bir zattı….

13 Aralık 2016

Müziğe 11 yaşında başladı ve 12 yaşından itibaren, başta çocuk şarkıları olmak üzere çeşitli formlarda besteler yaptı. İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nı bitirdi. M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İslâm Felsefesi alanında yüksek lisans yaptı. 100. Yıl Üniversitesi Müzik Bölümü’nün kuruluşuna katkı sağladı ve bir süre araştırma görevlisi olarak çalıştı. İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Türk Mûsikîsi alanında…