Yazı Arşivi

14 Temmuz 2016

Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç, İstanbul’da doğdu. Sırasıyla Hırka-i Şerîf İlkokulu, Vefâ Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrenim gördü. 1988’de Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak göreve başladı. “İslâm Kaynakları Işığında Hermes ve Hermetik Düşünce” isimli yüksek lisans, “Muhyiddin İbnü’l-Arabî’de Varlık ve Mertebeleri” isimli doktora tezini hazırladı. Hâlen Merkezi Tahran’da bulunan İslam…

14 Temmuz 2016

Ölüm tüm insanlık tarihi boyunca insan zihnini meşgul eden en önemli varoluşsal meselelerden biri olagelmiştir. Aslına bakılırsa insanı düşünmeye sevk eden en önemli olayın ölüm fenomeni olduğunu dahi söylemek mümkündür. Luc Ferry›nin bilhassa altını çizdiği üzere felsefe, insan hayatını felç eden bir fenomen olan ölüm karşısında alınan bir tutum olarak doğmuştur. Bu bağlamda ifade edilmelidir…

14 Temmuz 2016

Bir rüyadır yaşamak!” Duymayan kalmamıştır bu cümleyi; kimi doğru kimi yanlış anlayarak, kimi beğenerek kimi iç çekerek: ama herkes bir yerinden tutmuştur bu cümlenin. Bazen rüya istediğimiz bir şeydir: “rüya gibi yaşamak” arzudur bizim için. “Rüya gibi bir hayat” tabiri bütün engelleri aşarak arzularımızı gerçekleştirdiğimiz hayata ermek anlamına gelir. Hem kendi hayatımızın rüya gibi olmasını…

22 Haziran 2016

Şimdi gidip görsem, “ne kadar da küçükmüş!” derim. Ama o zamanlar küçük olan bendim ve kasaba pazarı bana haddinden fazla büyük görünüyordu. Pazartesi gecesi kentten minibüsleri ve kamyonetleriyle gelen pazar esnafı araçlarını çarşı meydanına çeker, çarşafları arada bir değiştirilen küçük otelde konaklar, salı sabahı da erken saatte mallarını tezgahlara yığarlardı. Bunların bir kısmı giysi büyük…

20 Haziran 2016

Doğum ile ölüm arasında geçen hayatın binbir menzili, sonunda salt bir – işaretinde saklanır: Abdurrahman Cahit Zarifoğlu (1.7.1940 – 7.6.1987) gibi. “Fakat hayır / Her menzilde bakılır başka bir menzile” Milletin mabetlerine minaresiz ve bodrum katlarında kerhen müsaade edilen zaman diliminin 1940 yılı Ankara’sında aslen Maraşlı olarak Hacı Bayram Veli makamına yüz metre mesafedeki mütevazı…

17 Haziran 2016

Çamurdan tuğlalarla yapılmış duvarlar, evler ve kemerler İran’ın eski Yezd kentine çölün ruhunu ve renklerini katıyor. Avrupalı bir gezgin için yaz güneşi tahammül edilemez bir şeydir. Işık ve gölge oyununun altında dar sokakların oluşturduğu labirent sizi başka bir dünyaya açılan güzel bir kapıya götürüyor. Kapıyı açıyor ve bir hazineye adım atıyorsunuz. Sırlı çiniler değerli taşlar…

10 Haziran 2016

Eski Yunanca musterion kelimesinden türeyen mistik kelimesinin anlamına bakıldığında, özellikle Aziz Paul tarafından Tanrı’nın Îsâ’ya hulul etmesi nedeniyle mystère yani gizli, aklın kabul edemeyecegi ama Katolik olmak için gerekli inanç olarak tarif edildiği görülür. XVII. yy.’dan itibaren ise mistik kelimesi Jizvit Rahibi Jean Joseph Surin tarafından aklın yönettiği dogmatik inanç sistemine karşı deneyime dayalı bir…

06 Haziran 2016

Türk dinleyicisi (özellikle Almanya’daki Türk toplumu) sizi yakından tanımıyor. O yüzden kişisel geçmişinizle başlamak istiyorum: Küçük yaşta annenizle Bulgaristan’dan Almanya’ya göç ettiniz. Bulgaristan’a dair aklınızda kalan en eski hatıra nedir? Ve Almanya’nın zihninizde bıraktığı ilk intiba neydi? Evet, maalesef bugüne kadar Almanya’da gerçekleştirdiğimiz konserlerimize Türk dinleyicilerini çekme noktasında başarılı olduğumuzu söylemek pek de mümkün değil….

03 Haziran 2016

Sufiyi hakikat bilgisine ulaştıran keşf yönteminin diğer disiplinlerin yönteminden farklı kılan en ayırıcı unsurlarından biri semâ ve devrandır. Sufinin zâhirî ve bâtınî şeyleri işitmesi anlamındaki “semâ” ile işitilen şeyin ruhta ve bedende tesiri ile dairevi bir hareketin sergilenmesi mânasındaki “devran”ın dinde yerinin olup olmamasına dair ulema ve meşâyih tarafından pek çok görüş beyan edilmiştir. Dârülfunûn…

27 Mayıs 2016

İnsan olmak etkilenmeyi ve etkilemeyi doğal kılmaktadır. Müslümanlar da tarih boyunca farklı kültür, inanç ve medeniyetlerle karşılaşmıştır. Bu karşılaşma çoğu zaman karşılıklı etkileşimi de beraberinde getirmiştir. İslam’a göre söylenen söz doğru ise kimin söylediği önemli değildir. İslami esaslarla çelişmiyorsa onu almak, hatta geliştirmek gerekir. Peygamber Efendimiz de İslam’ın ruhuna uygun bazı cahiliye dönemi âdet ve…