Yazı Arşivi

25 Aralık 2015

Bizans ve Balkan Yarımadası’nın siyasî ve sosyal durumu Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki iskan siyasetine yardımcı olmuştur. XIV. yüzyılda Balkanlar’da güçlü, merkezî bir devlet bulunmuyordu. Sırp ve Bulgar Devletleri parçalandığı için başka güçlerin istekleri aynı yerde odaklanıyordu ve Balkanlar’a sahip olmak istiyorlardı. Türkler, Bizans’ın, Selanik’i ele geçiren Sırp Stefan Duşan’a karşı yardım isteği üzerine 1349’da Rumeliye çıkmışlar,…

22 Aralık 2015

Almanya’daki Türk Edebiyatını edebiyat kamuoyunda sadece “Gurbetçi” söyleminin ilerisinde, bu yeni coğrafya ve dönemdeki kalıcı söz ve yazın varlığımızı sürekli takip eden, değerlendiren çok az edebiyat eleştirmeni ve akademik edebiyat araştırmacısı olması bir derdimiz; kültürden sorumlu karar verici makamların ilgisizliği ise bir başka büyük derdimiz. Vakıf kültür değerimizi yaşatmanın ülkü sahibi örneği olma isteğindeki edebiyatsever…

18 Aralık 2015

Türk toplumunun en zengin kültür mirası sivil mimarisi idi. Bugüne bunun çok küçük bir bölümü kalabilmiştir. Bu yok etmenin sözde yenileşme adına yapılması ve tarihi boyunca cahil kalmış toplumun kendi maddi çevresinin kalan mirasını yok etmesi kültür tarihimizin en büyük yıkıntısı olmuştur. Bütün kültürler, ne kadar ilkel olurlarsa olsunlar kendi konut geleneklerini yaratırlar. Bu gelenek…

15 Aralık 2015

İslam’ın ilk dönemlerinden bu yana, yayıldıkları geniş coğrafyada Müslümanların inşa ettikleri yapılara bakıldığında tarihsel olarak değişken, tarz olarak da çeşitli inşa gelenekleri olduğu görülmektedir. Kemer, kubbe, eyvan, avlu vb. unsurlar genel olarak “İslami mimari”yle ilişkilendirilse de bu ibtidai formların çoğunun kökeni özel olarak İslami değildir, çünkü bu unsurlar önceki pek çok kültür ve medeniyete ait…

11 Aralık 2015

Türk Sineması’nın altın çağı” ifadesi, içinde gizli bir kabulü barındırmakta: Ortada bir Türk Sineması var; öyleyse bu sinemanın değişik dönemlerinden söz edilebilir. İyi de, bu sinemanın zirveye tırmandığı dönemi ne zamana denk gelmekte; altın çağı yani? Bu ifadenin kendisinden çok, bu ifadenin içinde yatan o gizli kabulü teşrih, bu yazının asıl mevzuu… Kültür ufkumuzun yeni…

08 Aralık 2015

Bir milletin edebiyatının uzun asırlar içerisindeki seyrini derinlikli olarak inceleyen, tartışan bilimsel çalışmalar temelde iki amacı saptarlar. Birincisi milletin sahip olduğu kültürel değerleri tespit, ikincisi bu değerlerin geleceğe ve insanlık adasına dönük zenginlikleridir. Bu zaviyelerden bakıldığında çok köklü bir değerler sistemi üretmiş olan Türk edebiyatı, derin bir kültürel arka plan ile Türk milletinin yaşama ve…

04 Aralık 2015

Yüklenen manalar farklı da olsa, çoğu şehir, devlet, medeniyet ve güzel sanatın “altın çağ” olarak adlandırılabilecek bir dönemi olmuştur. İnsanlık tarihini dönemlere ayıran Hint ve Eski Yunan efsanelerine göre, altın çağ; ölümlü olmakla beraber, inanılan tanrılar gibi, her türlü üzüntü, eziyet, huzursuzluktan uzak, daima genç kalan, devamlı ziyafette yaşayan, ölümü bile huzurlu bir uyku olarak…

01 Aralık 2015

inyatür resim, sanat ve zanaat (ki bu kelimeler geleneksel toplumlarda birlikte kullanılır) anlamına gelen çevresel bir sanattır. Geleneksel toplumlarda, kutsal ve dünyevi olan arasında ve dolayısıyla yaşam ve sanat arasında ayrım yoktur. Minyatürün de içinde yer aldığı geleneksel sanatlar “Biz Allah’tan geldik ve dönüşümüz O’nadır”ın günlük ve daimi hatırlatıcısıdır. Minyatür resmin ise özgün bir yeri…

27 Kasım 2015

Osmanlı tarihini “kuruluş, yükselme, duraklama, gerileme” gibi devirlere ayırarak ele almayı ilkokul yıllarımızdan itibaren öğrendiğimiz gibi, minyatür, mimarlık, musıki, hüsn-i hat gibi uğraşlardan söz edince de aynı türden bir dönemselleştirmeye (periyodizasyon) başvurmak neredeyse doğal geliyor bize. Oysa epey zamandır tarihçiler Osmanlı devrinin böyle basit bir şema içinde ele alınamayacağını söylüyorlar. Hattâ ve belki daha da…

24 Kasım 2015

Tarihi gelişimi içinde tezhip sanatı, inişli-çıkışlı bir çizgide, kâh gelişme, kâh gerileme göstermiştir. Bu sanat, başarılı yıllarını her zaman devam ettirememiş, zaman zaman kayıplara da uğramıştır. Gelenekli sanatlarımız içinde önemli bir yere sahip olan tezhip, altın çağını Sultan II. Bayezid (1481-1512), Yavuz Sultan Selim (1512-1520), Kanunî Sultan Süleyman (1520-1566), Sultan II. Selim (1566-1574) ve Sultan…